Elektrik Tesisatının veya Ev Araç Gereçlerinin Tamirini Kimler Yapar? Elektrik Tesisatı ve Ev Araç Gereçleri gibi teknolojik aletler ve yapılar bir mühendislikle tasarlandığı ve oluşturulduğundan her insan bunların tamirini yapabilecek bilgiye sahip değildir. Bu yüzden bu araçların tamiri için tesisDevamını oku
Elektrik Tesisatının veya Ev Araç Gereçlerinin Tamirini Kimler Yapar?
Elektrik Tesisatı ve Ev Araç Gereçleri gibi teknolojik aletler ve yapılar bir mühendislikle tasarlandığı ve oluşturulduğundan her insan bunların tamirini yapabilecek bilgiye sahip değildir. Bu yüzden bu araçların tamiri için tesisatçı, elektrikçi gibi mesleklerdeki ustalar çağırılır ve sorun giderilir. Bu ustalar meslekleri gereği bu tür araç gereçlerin yapı ve mekanizmasına hakimdirler ve hasar tespitini kolayca yapıp sorunu giderebilirler.
Elektrik tesisatının bozulmasının sebebi açıkta duran prizler olabilir. Açıkta duran prizler su gibi iletken maddelere maruz kaldıklarında bozulma eğilimindedirler. Kablolar arasındaki temassızlık gibi sorunlar da yine bu tür tesisat açıklarına sebep olabilir. Böyle durumlarda tesisatçılar ilk önce hasarı tespit etmek için çeşitli yöntemler kullanıp hasarın nerede olduğunu tespit ederler, ardından orası için uygun alet ve malzemeler yardımıyla hasarı giderirler.
Ev Araç Gereçleri de birçok sebepten dolayı bozulabilir. Bir buz dolabı elektrik aldığı girişte sorun olduğundan dolayı enerjisiz kalıp yapması gereken içindeki gıdaları soğutma görevini yerine getiremeyebilir. Ayrıca içerisindeki mekanizmada uzun süre kullanmaya bağlı olarak oluşan komplikasyonlar da yine çalışma işlevini durdurmasına sebep olabilir. Böyle durumlarda ilgili yetkili servisler veya elektrikçiler bu aletlerin mekanizmalarındaki sorunu tespit ederek giderir ve aracın işlevini devam ettirmesine yardımcı olurlar.
Pürüzlü Bir Yüzey Nasıl Pürüzsüz Hâle Getirilebilir? Pürüzlü bir yüzey birçok yöntemle pürüzsüz hale getirilebilir. Bunun yaygın yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler ayrıca belli başlı eşyaları da beraberinde gerektirmektedir. Pürüzlü bir yüzeyi zımpara kullanarak pürüzsüz bir hale getirebiliriz.Devamını oku
Pürüzlü Bir Yüzey Nasıl Pürüzsüz Hâle Getirilebilir?
Pürüzlü bir yüzey birçok yöntemle pürüzsüz hale getirilebilir. Bunun yaygın yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler ayrıca belli başlı eşyaları da beraberinde gerektirmektedir. Pürüzlü bir yüzeyi zımpara kullanarak pürüzsüz bir hale getirebiliriz. Bunun yanında diğer bir yöntem de cilalama yöntemidir.
Zımpara yumuşak ama yüzeyinden dolayı oldukça kuvvetli bir eşyadır. Üzerinde bulunan yüzey sayesinde tamamen düz olmayan, pürüzlü dediğimiz yüzeylere sürterek oradaki pürüzü ortadan kaldırıp düz, pürüzsüz bir yüzey ortaya koymayı sağlar. Pürüzlü yüzeylere örnek vermek gerekirse: ağaç, madeni para, tuğla, beton duvarlar örnek verilebilir.
Diğer yöntem olan cilalama ise eşyaların daha pürüzsüz hissettirmesi için kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Yüzeyi hem parlak hem de pürüzsüz bir hale getirerek hem iyi bir görünüş sağlar hem de yüzeyin kullanım amacına göre daha pürüzsüz şekilde kolaylık sağlamasına yardımcı olur. Bu yöntemler sayesinde pürüzsüz cam, parke, masa, fayans gibi yüzeyler ortaya çıkartılabilir.
Eşyaların Yapımında Kullanılan Maddelerin Sert ya da Yumuşak Olmasının Getireceği Avantajlar Nelerdir? Eşyaların yapımında kullanılan malzemeler bilinçli olarak sert veya yumuşak yapılır. Eşya yapılırken sert veya yumuşak seçilmesi onun kullanım alanında daha uygun çalışması için tasarlanır. Sert maDevamını oku
Eşyaların Yapımında Kullanılan Maddelerin Sert ya da Yumuşak Olmasının Getireceği Avantajlar Nelerdir?
Eşyaların yapımında kullanılan malzemeler bilinçli olarak sert veya yumuşak yapılır. Eşya yapılırken sert veya yumuşak seçilmesi onun kullanım alanında daha uygun çalışması için tasarlanır. Sert malzemelerden yapılan eşyalar dayanıklı olması gereken işlere gerektiği için kolay kolay bükülmez, kırılmaz ve dayanıklıdır. Yumuşak malzemelerden yapılan eşyalar rahat, kolay taşınabilir ev ürünleri gibi malzemelerden oluştuğu için o alanda oldukça büyük rahatlık sağlar.
Sert malzemelerin kullanıldığı yerler mobilyalar, araba parçaları, elektronik aletler, yapı malzemeleri vs. gibi listelenebilir. Bu alanların hepsi dayanıklı, sert ve sağlam eşyalara ihtiyaç duyarlar. Çünkü eğer bir evin duvarı yumuşak bir malzemeden yapılsaydı içindeki insanı ve diğer eşyaları taşıyıp birden fazla katlı bir binaya dönüşemezdi. Araç parçaları da aynı şekilde içinde insanları veya eşyaları taşıyamazdı.
Yumuşak eşyaların kullanıldığı yerler ise genelde mobilyaların iç kısımları, yataklar, plastik mutfak ürünleri vs. gibi alanlardır. Bu eşyaların yumuşak malzemelerden yapılma sebepleri hem ağırlıklarını azaltıp taşınmasını kolaylaştırmak, hem de konfor sağlamaktır. Bir yastığı sert malzemeler ile yapsaydık oldukça konforsuz, hatta rahatsız edici olabilirdi. Bu yüzden dolayı insanların günlük yaşamındaki çoğu eşya da yumuşak yapılarak konfor, rahatlık ve hafiflik sağlar.
Bitkilerin Büyümesi İçin Ne Gerekmektedir? Bitkiler tıpkı diğer canlılar gibi doğar, büyür, çoğalır ve ölmekteler. Her canlının olduğu gibi bitkilerinde yaşaması için bir takım gereksinimlere ihtiyaç duyarlar. Bitkiler büyümek için verimli bir toprağa, düzenli güneş ışığına, aşırı olmayan temiz suyaDevamını oku
Bitkilerin Büyümesi İçin Ne Gerekmektedir?
Bitkiler tıpkı diğer canlılar gibi doğar, büyür, çoğalır ve ölmekteler. Her canlının olduğu gibi bitkilerinde yaşaması için bir takım gereksinimlere ihtiyaç duyarlar. Bitkiler büyümek için verimli bir toprağa, düzenli güneş ışığına, aşırı olmayan temiz suya ve toprağının havalandırılmasına ihtiyaç duyarlar. Bu gereksinimleri karşılayan bitkiler sağlıklı bir şekilde büyürler.
Bitkiler doğal hayatında yaşadıkları zaman çeşitli hayvanlar aracılığı ile veya doğa olayları ile bu gelişim ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Fakat bitkileri doğal ortamından ayırıp evlerimizde, sokağımızda veya bahçemizde yetiştirdiğimiz zaman bir takım ihtiyaçlarını karşılayamazlar ve bu nedenle insanlara ihtiyaç duyarlar. Bu nedenden ötürü doğal ortamında olmayan bitkilerin bakımlarını onların sağlıkları ve hayatta kalabilmeleri için düzenli olarak yapmamız gerekmektedir. Bu bakımlarını yapmadığımız zaman tıpkı hayvanlarda olduğu gibi doğal ortamlarından ayrılan canlılar bir süre hastalanacak ve öleceklerdir.
Bitkiler doğal ortamlarında yukarıda bahsettiğimiz üzere çeşitli hayvanlar aracılığı ile ve doğa olayları ile kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmekteydiler. Ekosistem bunun üzerine oluşmuştur. Toprağın havalanması görevini köstebekler, yılanlar ve toprağa tuvaletini yaptıktan sonra gizlemek için kazı yapan diğer hayvanlar bu görevi üstlenirler. Toprağın sulanma işini yağmurlar ve dere yatakları bu görevi üstlenirler. Bitkilerin çoğalma işlemini rüzgarlar ve arılar aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bal arıları arı yapmak için bitkilerden elde ettiği polenler aracılığı ile gittikleri başka noktalara bu polenleri taşır ve bu polenlerin uzun vadede büyüyerek yeni bir bitkinin doğmasını sağlar.
Bitkilerin doğal ortamını bozmaya başlayan insanlar ekosistemi bozarak hem hayvanların besin zincirini hem de bitkilerin yaşama gereksinimlerini gideren sistemleri bozduğu için bir çok canlının neslinin tükenmesine sebep olmaktadır. Bu canlılar hem bitkiler hem hayvanlar olabilir. İnsanları bu konuda bilinçlendirmek adına pek çok sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. Bizler bu kuruluşlara destek vererek bitki ve hayvanların hayatını koruma altına alabiliriz.
Elektriğin İcadından Önce İnsanlar İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyorlardı? Elektriğin icadından önce de insanlar o zamana has yöntemlerle bu ihtiyaçlarını şimdi ki kadar kolay olmasa da giderebiliyorlardı. Bu yöntemler günümüzdeki gibi kolay değildi ve genellikle çözüm doğada ve kas gücünde aranıyordu.Devamını oku
Elektriğin İcadından Önce İnsanlar İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyorlardı?
Elektriğin icadından önce de insanlar o zamana has yöntemlerle bu ihtiyaçlarını şimdi ki kadar kolay olmasa da giderebiliyorlardı. Bu yöntemler günümüzdeki gibi kolay değildi ve genellikle çözüm doğada ve kas gücünde aranıyordu. Aydınlatma için sabahları güneşi, akşamları ise ateşi kullanırdı. Ateş aynı zamanda ısınma ihtiyacını da giderdiğinden elektrik öncesi dönemdeki önemli bir kaynaktır. Ulaşım için özellikle at gibi güçlü hayvanları; haberleşme için ise gazete ve mektuplar gibi kağıt bazlı haberleşme yollarını kullanmaktaydılar. Soğutma için ise büyük yaprakları ağaçların yapraklarını yelpaze gibi kullanıyorlardı.
Aydınlatma insanoğlunun doğumundan beri temel ihtiyaçlarından birisidir. Sabahları Güneş sayesinde buna ihtiyaç duymuyorken, gece olduğunda veya güneş görmeyen yerlerde en başta hareket edebilmesi için orayı görmeye ihtiyacı vardı. Aynı zamanda Güneşin sağladığı aydınlatmanın yanındaki ısıtma da güneşin sağladığı fakat etkisinin güneş battıktan sonra oldukça azaldığı ve ortaya ısınma ihtiyacının çıkmasına yol açan bir etkendi. Ateşin icadı, insanların aynı zamanda ısınma ihtiyaçlarını da giderdi ve insanlar elektriğin icadına kadar ateşle, sonralarında gaz lambalarıyla aydınlatmayı sağladılar.
Elektrik öncesi dönemin içerisinde birden fazla ulaşım yöntemleri denendi. Ulaşım şüphesiz insanoğlu için vazgeçilmez bir ihtiyaçtı. İlk başlarda güçlü hayvanlarla ulaşım sağlanmaya başlandı. Bunların başında at ve eşekler insan ulaşımında büyük rol aldı. At arabaları tekerlek yardımıyla kurulup birden fazla insanı taşımanın öncüsü oldu. Sanayi Devriminin etkisiyle başlayan kömürlü motorlar ve dolayısıyla ortaya çıkan buharlı trenler ulaşımda bir çağ atlatmıştı. Artık daha fazla insan tek seferde taşınabiliyordu. Elektrikle beraber yavaş yavaş petrollü araçlar da günümüze kadar gelmiştir.
Elektrik öncesi haberleşme yöntemlerinden bazıları hala günümüzde de varlığını sürdürmektedir fakat yaygınlıkları oldukça az seviyededir. Bunlar başlıca gazeteler ve mektuplardır. Mektuplar gazetelerden de önce olmak üzere daha çok iki kişi arasındaki haberleşmede aktif olarak kullanılmaktaydı. Sonralarında halkları bilgilendirmek ve bilgi yayılımı sağlamak amacıyla ortaya çıkan gazeteler ile beraber haberleşmede önemli yerlere gelindi.
Soğutma için günümüzdeki elektrikle çalışan teknolojik aletlerden önce daha çok kas gücüne dayalı yelpaze sistemleri kullanılmaktaydı. Çoğunlukla tercih edilen şeyler güneşten uzak durmak ve soğuk içecekler içerek ferahlamak oluyordu. Elektriğin gelmesiyle bu durumda da teknolojinin katkısıyla kolay bir hale geldi.
Elektrik Çarpmasına Neden Olabilecek Etkenler Nelerdir? Elektrik enerjisi evlerimizde olmazsa olmaz enerji kaynaklarından bir tanesidir. Aynı zamanda en tehlikeli enerji türlerinden bir tanesidir. Öyle ki elektrik tesisatı ile uğraştığımız zaman ev elektriğinin akımına kapılmamız durumunda ve akımdaDevamını oku
Elektrik Çarpmasına Neden Olabilecek Etkenler Nelerdir?
Elektrik enerjisi evlerimizde olmazsa olmaz enerji kaynaklarından bir tanesidir. Aynı zamanda en tehlikeli enerji türlerinden bir tanesidir. Öyle ki elektrik tesisatı ile uğraştığımız zaman ev elektriğinin akımına kapılmamız durumunda ve akımdan kurtulamazsak yaklaşık on saniye içerisinde elektrikten dolayı hayatımızı kaybederiz. Bu nedenden ötürü elektrik çarpmasına neden olabilecek etkenleri iyi bilmemiz gerekir. Elektrik çarpmasına neden olabilecek sebepler şunlardır:
Prizlere, fişi takılı kablo uçlarına veya elektronik aletlere elimiz ıslakken dokunmak.
Elektrik tesisatı hakkında eğitim almadan ve ustalaşmadan ev tesisatını düzeltme, tamir etme veya yapma işine girişmek.
Kontrol kalemi ile elektrik akımını kontrol etmeden elektriğe doğrudan müdahale etmek.
Evin tüm sigortalarını indirmeden elektrik işi yapmaya çalışmak.
Yalıtkan ayakkabı/terlik giymeden elektrik işi yapmak.
Elektrik çarpmasına neden olabilecek etkenler bunlardı. Elektrik akımı gerçekten en tehlikeli tesisatlardan bir tanesidir. Elektronik aletlerden, prizlerden, ucu açık kablolardan ve daha bir çok noktadan elektrik akımına kapılabiliriz. Bu nedenden ötürü özellikle elektrik tesisatı ile ilgili düzeltilmesi veya yapılması gereken bir sorun olursa bu işi ustalara bırakmalıyız. Elektrik ustaları elektrik akımına kapılmaları halinde bundan nasıl kurtulabileceklerini bildiklerinden ötürü bu konuyu deneyimli insanlara bırakmalıyız.
Elektrik ustaları bu bölümün okulunu okumuş, tecrübesini kazanmış ve yıllarca elektrikçilik mesleğinde ter dökmüş insanlara denir. Bu insanlar elektrik akımına ne durumlarda kapılacağını, ne durumlarda kapılmayacağını, istemeden de olsa kapılması halinde ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilen deneyimli insanlardır.
Atıkları Ayrıştırmanın Önemi Nedir? Atıkları ayrıştırmak çevremizin geleceği ve ekonomik kalkınma için önemli bir hamledir. Çünkü atıkları ayrıştırmak geri dönüşüme katkı sağlar. Geri dönüşüm bir üründen ikinci kez faydalanmamız anlamına geldiği için hem ekonomik olarak hemde çevre kirliliği açısındDevamını oku
Atıkları Ayrıştırmanın Önemi Nedir?
Atıkları ayrıştırmak çevremizin geleceği ve ekonomik kalkınma için önemli bir hamledir. Çünkü atıkları ayrıştırmak geri dönüşüme katkı sağlar. Geri dönüşüm bir üründen ikinci kez faydalanmamız anlamına geldiği için hem ekonomik olarak hemde çevre kirliliği açısından yararlı bir durumdur. Atıkları ayrıştırmadan yapılacak olan toplama işlemi insanlar için ekstradan bir iş yükü oluşturacağı için ekonomik açıdan işverenleri zora sokan bir durumdur.
Atıkların ayrıştırılması ile gerçekleşecek olan geri dönüşüm faaliyetleri ülke ekonomisi ve aile ekonomimize doğrudan katkı sağlayan bir durumdur. Ekonominin yanı sıra çevrenin kirlenmesini engellediğimiz için büyük bir çevre felaketini de bu sayede önlemiş oluruz. Hem ekonomik kalkınma için hemde çevre felaketini önleyip gelecek nesillere daha temiz bir doğa bırakabilmek için atıkları ayrıştırmak önemli bir durumdur.
Günümüzde atıkları ayrıştırma işlemi Avrupalı ülkeler arasında çok meşhur bir durumdur. Ülkeler atık ayrıştırıp geri dönüşümden elde ettikleri parayla ciddi bir sermaye yaratıp ekonomilerine inanılmaz katkıda bulunuyorlar. Öyle ki bazı gelişmiş ülkeler dışarıdan çöp ithal ederek bu çöpleri geri dönüştürüp ekonomik bir katma değer oluşturuyor. Bu nedenden ötürü geri dönüşüm/atık ayrıştırma doğru yapıldığı taktirde çok mantıklı, çok kârlı ve çok yararlı bir işlemdir.
"Aynı Yön ve Yükseklikte Uçan Bir Uçak Belli Bir Süre Sonra Başlangıç Noktasına Geri Dönebilir" Olayının Nedeni Nedir? Dünya geoit yapısından ötürü bir küreye benzemektedir. Bu yapısından ötürü bir rotadan dümdüz şekilde hiç yoldan sapmadan ilerlendiği zaman bir süre sonra başlangıç noktasına geri dDevamını oku
“Aynı Yön ve Yükseklikte Uçan Bir Uçak Belli Bir Süre Sonra Başlangıç Noktasına Geri Dönebilir” Olayının Nedeni Nedir?
Dünya geoit yapısından ötürü bir küreye benzemektedir. Bu yapısından ötürü bir rotadan dümdüz şekilde hiç yoldan sapmadan ilerlendiği zaman bir süre sonra başlangıç noktasına geri dönülecektir. Bunun tek nedeni dünyanın geoit yani küre formuna benzemesinden ötürüdür.
Dünyanın bu yapısı Orta Çağ Avrupasında her zaman tartışma konusu olmuş ve dünyanın düz olduğu her daim savunulmuştur. Kilise’nin dediğini koşulsuz ve tartışmasız olarak kabul edilmesinden ötürü kilisenin söylemiyle dünyanın düz olduğu düşünülmekteydi. Kilisenin bu mantığı gerçekle örtüşmemektedir. Çünkü dünya düz bir şekle sahip olsaydı, rotadan hiç sapmadan dümdüz ilerlediğimiz zaman bir süre sonra boşluğa düşmemiz gerekirdi fakat öyle bir şey günümüzde yok.
Uzaydan çekilen fotoğraflar başta olmak üzere dünyanın geoit yani küreye benzer bir yapıya sahip olduğu kanıtlanmış ve tartışmasız bir konudur. Günümüzde bir çok insan dünyanın hala düz olduğunu savunsa dahi bu gerçeği değiştirmemektedir. Mars, ay, venüs, neptün, güneş ve diğer gezegenlerde olduğu gibi dünyamızda küre şekline benzer bir yapıya sahiptir. Bu nedenden ötürü dünyada gerçekleşen “aynı yön ve yükseklikte uçan bir uçak belli bir süre sonra başlangıç noktasına geri dönebilir” testi diğer gezegenlerde de gerçekleşse, onlarda da aynı sonucu verecektir.
Dünyanın düz olmadığını, aslında küreye benzediğini söylediği için orta çağda kiliseye karşı gelen bir çok bilim insanı öldürülmüştür. Günümüzde her ne kadar bu komik sebeplerden dolayı idam edilen bilim insanlarından söz edilmese de bu acı bir gerçektir. Dünyanın yuvarlak bir şekle sahip olduğunu yüzyıllar öncesinden kısıtlı teknolojik imkanlarla tespit eden bilim insanları günümüzdeki bilimin gelişmesine ışık tutmuşlardır.
Deniz Kıyılarında Deniz Feneri Bulunmasının Nedenleri Nelerdir? Deniz kıyılarındaki deniz fenerleri günümüzde eskisi kadar faaliyet göstermese de teknolojinin geri olduğu yıllarda denizcilere doğru yolu göstermek veya uyarmak amacıyla inşa edilmişlerdir. Deniz kıyısına inşa edilmelerinin sebebi deniDevamını oku
Deniz Kıyılarında Deniz Feneri Bulunmasının Nedenleri Nelerdir?
Deniz kıyılarındaki deniz fenerleri günümüzde eskisi kadar faaliyet göstermese de teknolojinin geri olduğu yıllarda denizcilere doğru yolu göstermek veya uyarmak amacıyla inşa edilmişlerdir. Deniz kıyısına inşa edilmelerinin sebebi denizcilere en yakın konumda olmak ve kıyıya çarpmalarını engellemek, çok yakın olduklarını bildirmek adına uyarmaktır.
Deniz fenerleri günümüzde acil durumlara karşı yine deniz kıyılarında, askeri deniz alaylarında, limanlarda ve denizcilik faaliyetlerinin yürütüldüğü diğer bölgelerde kullanıma hazır şekilde beklemektedir. Deniz fenerleri yerine kullanılan telsiz, radyo sinyalleri, radar cihazları ve diğer iletişim araçlarının saldırıya uğraması veya bozulması riskine karşın her daim bu fenerler denizcileri uyarmak için bulundurulmaktadır. Bu cihazların bozulması sonucu deniz fenerleri, denizcilik faaliyeti ile uğraşan insanları uyararak eski zamanlarda olduğu gibi yönlendirir.
Deniz fenerleri günümüzde eskisi gibi kule tarzında olmasa bile fenerleri kullanılmaktadır. Deniz alaylarında ve limanlarda çok uzun menzilli ve güçlü deniz fenerleri sabit bir alanda bulundurulur ve sürekli bunun başında acil bir duruma karşı kullanmasını ve mors alfabesini bilen bir personel bulundurulur. Bu personel acil bir duruma karşın mors alfabesi ile deniz fenerini kullanıp iletişim kurar.
Gemiler Karanlıkta Karaya Yaklaştığını Nasıl Anlar? Günümüzde ve eskiz zamanlarda gemiciler yönlerini bulabilmek için Mors Alfabesi kullanırdı. Bu alfabe ise fenerler aracılığı ile kullanılırdı. Kıyılara yakın şekilde inşa edilen deniz fenerleri kıyıya yaklaşan deniz fenerlerine Mors Alfabesi ile uyDevamını oku
Gemiler Karanlıkta Karaya Yaklaştığını Nasıl Anlar?
Günümüzde ve eskiz zamanlarda gemiciler yönlerini bulabilmek için Mors Alfabesi kullanırdı. Bu alfabe ise fenerler aracılığı ile kullanılırdı. Kıyılara yakın şekilde inşa edilen deniz fenerleri kıyıya yaklaşan deniz fenerlerine Mors Alfabesi ile uyarıda bulunup onları yönlendirirdi. Bu sayede gemi kaptanları deniz fenerlerinin işaretlerini anlar ve kıyıya yaklaştıkları için yavaşlardı.
Mors Alfabesini kullanmak için çok çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunun gemicilik sektöründeki en meşhuru fenerler olduğu için eski zamanlarda bu yöntemlere başvurulurdu. Fenerler aracılığı ile gemiler diğer gemilerle veya deniz fenerleriyle iletişim kurabiliyorlardı. Günümüzde deniz feneri ile olan iletişim pek sık kullanılmamaktadır. Çünkü gemiler artık radyo ve uydu frekansları aracılığı ile telsiz iletişimine geçmiştir. Telsiz üzerinden diğer gemilerle ve kıyıdaki operatörlerle iletişim kurarak koordine olabilmektedir. Buda daha sağlıklı, daha hızlı ve daha güvenli bir iletişimin sağlanmasına yol açıyor.
Günümüzde telsizlerin yanı sıra gelişmiş büyük gemilerde bulunan radar cihazları ile GPS sistemleri sayesinde gemiler çevresinde bulunan gemileri, adaları ve diğer sinyal veren nesneleri görmekteler. Ayrıca bu sistemler sayesinde hangi rotadan en kısa sürede gidebileceğini, rotada hangi konumda olduğunu ve alternatif yolları görebilmektedir. Bu tarz teknolojiler her ne kadar fenerin önüne geçse de olası bir soruna karşı her zaman fenerler hazır durumda tutulmaktadır. Bu nedenle çok nadirde olsa gelişmiş modern gemiler nadiren fener ile iletişim kurabilmektedir.
Elektrik Tesisatının veya Ev Araç Gereçlerinin Tamirini Kimler Yapar?
Elektrik Tesisatının veya Ev Araç Gereçlerinin Tamirini Kimler Yapar? Elektrik Tesisatı ve Ev Araç Gereçleri gibi teknolojik aletler ve yapılar bir mühendislikle tasarlandığı ve oluşturulduğundan her insan bunların tamirini yapabilecek bilgiye sahip değildir. Bu yüzden bu araçların tamiri için tesisDevamını oku
Elektrik Tesisatının veya Ev Araç Gereçlerinin Tamirini Kimler Yapar?
Elektrik Tesisatı ve Ev Araç Gereçleri gibi teknolojik aletler ve yapılar bir mühendislikle tasarlandığı ve oluşturulduğundan her insan bunların tamirini yapabilecek bilgiye sahip değildir. Bu yüzden bu araçların tamiri için tesisatçı, elektrikçi gibi mesleklerdeki ustalar çağırılır ve sorun giderilir. Bu ustalar meslekleri gereği bu tür araç gereçlerin yapı ve mekanizmasına hakimdirler ve hasar tespitini kolayca yapıp sorunu giderebilirler.
Elektrik tesisatının bozulmasının sebebi açıkta duran prizler olabilir. Açıkta duran prizler su gibi iletken maddelere maruz kaldıklarında bozulma eğilimindedirler. Kablolar arasındaki temassızlık gibi sorunlar da yine bu tür tesisat açıklarına sebep olabilir. Böyle durumlarda tesisatçılar ilk önce hasarı tespit etmek için çeşitli yöntemler kullanıp hasarın nerede olduğunu tespit ederler, ardından orası için uygun alet ve malzemeler yardımıyla hasarı giderirler.
Ev Araç Gereçleri de birçok sebepten dolayı bozulabilir. Bir buz dolabı elektrik aldığı girişte sorun olduğundan dolayı enerjisiz kalıp yapması gereken içindeki gıdaları soğutma görevini yerine getiremeyebilir. Ayrıca içerisindeki mekanizmada uzun süre kullanmaya bağlı olarak oluşan komplikasyonlar da yine çalışma işlevini durdurmasına sebep olabilir. Böyle durumlarda ilgili yetkili servisler veya elektrikçiler bu aletlerin mekanizmalarındaki sorunu tespit ederek giderir ve aracın işlevini devam ettirmesine yardımcı olurlar.
Daha az görPürüzlü Bir Yüzey Nasıl Pürüzsüz Hâle Getirilebilir?
Pürüzlü Bir Yüzey Nasıl Pürüzsüz Hâle Getirilebilir? Pürüzlü bir yüzey birçok yöntemle pürüzsüz hale getirilebilir. Bunun yaygın yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler ayrıca belli başlı eşyaları da beraberinde gerektirmektedir. Pürüzlü bir yüzeyi zımpara kullanarak pürüzsüz bir hale getirebiliriz.Devamını oku
Pürüzlü Bir Yüzey Nasıl Pürüzsüz Hâle Getirilebilir?
Pürüzlü bir yüzey birçok yöntemle pürüzsüz hale getirilebilir. Bunun yaygın yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler ayrıca belli başlı eşyaları da beraberinde gerektirmektedir. Pürüzlü bir yüzeyi zımpara kullanarak pürüzsüz bir hale getirebiliriz. Bunun yanında diğer bir yöntem de cilalama yöntemidir.
Zımpara yumuşak ama yüzeyinden dolayı oldukça kuvvetli bir eşyadır. Üzerinde bulunan yüzey sayesinde tamamen düz olmayan, pürüzlü dediğimiz yüzeylere sürterek oradaki pürüzü ortadan kaldırıp düz, pürüzsüz bir yüzey ortaya koymayı sağlar. Pürüzlü yüzeylere örnek vermek gerekirse: ağaç, madeni para, tuğla, beton duvarlar örnek verilebilir.
Diğer yöntem olan cilalama ise eşyaların daha pürüzsüz hissettirmesi için kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Yüzeyi hem parlak hem de pürüzsüz bir hale getirerek hem iyi bir görünüş sağlar hem de yüzeyin kullanım amacına göre daha pürüzsüz şekilde kolaylık sağlamasına yardımcı olur. Bu yöntemler sayesinde pürüzsüz cam, parke, masa, fayans gibi yüzeyler ortaya çıkartılabilir.
Daha az görEşyaların Yapımında Kullanılan Maddelerin Sert ya da Yumuşak Olmasının Getireceği Avantajlar Nelerdir?
Eşyaların Yapımında Kullanılan Maddelerin Sert ya da Yumuşak Olmasının Getireceği Avantajlar Nelerdir? Eşyaların yapımında kullanılan malzemeler bilinçli olarak sert veya yumuşak yapılır. Eşya yapılırken sert veya yumuşak seçilmesi onun kullanım alanında daha uygun çalışması için tasarlanır. Sert maDevamını oku
Eşyaların Yapımında Kullanılan Maddelerin Sert ya da Yumuşak Olmasının Getireceği Avantajlar Nelerdir?
Eşyaların yapımında kullanılan malzemeler bilinçli olarak sert veya yumuşak yapılır. Eşya yapılırken sert veya yumuşak seçilmesi onun kullanım alanında daha uygun çalışması için tasarlanır. Sert malzemelerden yapılan eşyalar dayanıklı olması gereken işlere gerektiği için kolay kolay bükülmez, kırılmaz ve dayanıklıdır. Yumuşak malzemelerden yapılan eşyalar rahat, kolay taşınabilir ev ürünleri gibi malzemelerden oluştuğu için o alanda oldukça büyük rahatlık sağlar.
Sert malzemelerin kullanıldığı yerler mobilyalar, araba parçaları, elektronik aletler, yapı malzemeleri vs. gibi listelenebilir. Bu alanların hepsi dayanıklı, sert ve sağlam eşyalara ihtiyaç duyarlar. Çünkü eğer bir evin duvarı yumuşak bir malzemeden yapılsaydı içindeki insanı ve diğer eşyaları taşıyıp birden fazla katlı bir binaya dönüşemezdi. Araç parçaları da aynı şekilde içinde insanları veya eşyaları taşıyamazdı.
Yumuşak eşyaların kullanıldığı yerler ise genelde mobilyaların iç kısımları, yataklar, plastik mutfak ürünleri vs. gibi alanlardır. Bu eşyaların yumuşak malzemelerden yapılma sebepleri hem ağırlıklarını azaltıp taşınmasını kolaylaştırmak, hem de konfor sağlamaktır. Bir yastığı sert malzemeler ile yapsaydık oldukça konforsuz, hatta rahatsız edici olabilirdi. Bu yüzden dolayı insanların günlük yaşamındaki çoğu eşya da yumuşak yapılarak konfor, rahatlık ve hafiflik sağlar.
Daha az görBitkinin Büyümesi İçin Neler Gereklidir? Yazınız.
Bitkilerin Büyümesi İçin Ne Gerekmektedir? Bitkiler tıpkı diğer canlılar gibi doğar, büyür, çoğalır ve ölmekteler. Her canlının olduğu gibi bitkilerinde yaşaması için bir takım gereksinimlere ihtiyaç duyarlar. Bitkiler büyümek için verimli bir toprağa, düzenli güneş ışığına, aşırı olmayan temiz suyaDevamını oku
Bitkilerin Büyümesi İçin Ne Gerekmektedir?
Bitkiler tıpkı diğer canlılar gibi doğar, büyür, çoğalır ve ölmekteler. Her canlının olduğu gibi bitkilerinde yaşaması için bir takım gereksinimlere ihtiyaç duyarlar. Bitkiler büyümek için verimli bir toprağa, düzenli güneş ışığına, aşırı olmayan temiz suya ve toprağının havalandırılmasına ihtiyaç duyarlar. Bu gereksinimleri karşılayan bitkiler sağlıklı bir şekilde büyürler.
Bitkiler doğal hayatında yaşadıkları zaman çeşitli hayvanlar aracılığı ile veya doğa olayları ile bu gelişim ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Fakat bitkileri doğal ortamından ayırıp evlerimizde, sokağımızda veya bahçemizde yetiştirdiğimiz zaman bir takım ihtiyaçlarını karşılayamazlar ve bu nedenle insanlara ihtiyaç duyarlar. Bu nedenden ötürü doğal ortamında olmayan bitkilerin bakımlarını onların sağlıkları ve hayatta kalabilmeleri için düzenli olarak yapmamız gerekmektedir. Bu bakımlarını yapmadığımız zaman tıpkı hayvanlarda olduğu gibi doğal ortamlarından ayrılan canlılar bir süre hastalanacak ve öleceklerdir.
Bitkiler doğal ortamlarında yukarıda bahsettiğimiz üzere çeşitli hayvanlar aracılığı ile ve doğa olayları ile kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmekteydiler. Ekosistem bunun üzerine oluşmuştur. Toprağın havalanması görevini köstebekler, yılanlar ve toprağa tuvaletini yaptıktan sonra gizlemek için kazı yapan diğer hayvanlar bu görevi üstlenirler. Toprağın sulanma işini yağmurlar ve dere yatakları bu görevi üstlenirler. Bitkilerin çoğalma işlemini rüzgarlar ve arılar aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bal arıları arı yapmak için bitkilerden elde ettiği polenler aracılığı ile gittikleri başka noktalara bu polenleri taşır ve bu polenlerin uzun vadede büyüyerek yeni bir bitkinin doğmasını sağlar.
Bitkilerin doğal ortamını bozmaya başlayan insanlar ekosistemi bozarak hem hayvanların besin zincirini hem de bitkilerin yaşama gereksinimlerini gideren sistemleri bozduğu için bir çok canlının neslinin tükenmesine sebep olmaktadır. Bu canlılar hem bitkiler hem hayvanlar olabilir. İnsanları bu konuda bilinçlendirmek adına pek çok sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. Bizler bu kuruluşlara destek vererek bitki ve hayvanların hayatını koruma altına alabiliriz.
Daha az görElektriğin İcadından Önce İnsanlar, Aydınlatma, Isınma, Ulaşım, Haberleşme ve Soğutma Gibi İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyorlardı?
Elektriğin İcadından Önce İnsanlar İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyorlardı? Elektriğin icadından önce de insanlar o zamana has yöntemlerle bu ihtiyaçlarını şimdi ki kadar kolay olmasa da giderebiliyorlardı. Bu yöntemler günümüzdeki gibi kolay değildi ve genellikle çözüm doğada ve kas gücünde aranıyordu.Devamını oku
Elektriğin İcadından Önce İnsanlar İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyorlardı?
Elektriğin icadından önce de insanlar o zamana has yöntemlerle bu ihtiyaçlarını şimdi ki kadar kolay olmasa da giderebiliyorlardı. Bu yöntemler günümüzdeki gibi kolay değildi ve genellikle çözüm doğada ve kas gücünde aranıyordu. Aydınlatma için sabahları güneşi, akşamları ise ateşi kullanırdı. Ateş aynı zamanda ısınma ihtiyacını da giderdiğinden elektrik öncesi dönemdeki önemli bir kaynaktır. Ulaşım için özellikle at gibi güçlü hayvanları; haberleşme için ise gazete ve mektuplar gibi kağıt bazlı haberleşme yollarını kullanmaktaydılar. Soğutma için ise büyük yaprakları ağaçların yapraklarını yelpaze gibi kullanıyorlardı.
Aydınlatma insanoğlunun doğumundan beri temel ihtiyaçlarından birisidir. Sabahları Güneş sayesinde buna ihtiyaç duymuyorken, gece olduğunda veya güneş görmeyen yerlerde en başta hareket edebilmesi için orayı görmeye ihtiyacı vardı. Aynı zamanda Güneşin sağladığı aydınlatmanın yanındaki ısıtma da güneşin sağladığı fakat etkisinin güneş battıktan sonra oldukça azaldığı ve ortaya ısınma ihtiyacının çıkmasına yol açan bir etkendi. Ateşin icadı, insanların aynı zamanda ısınma ihtiyaçlarını da giderdi ve insanlar elektriğin icadına kadar ateşle, sonralarında gaz lambalarıyla aydınlatmayı sağladılar.
Elektrik öncesi dönemin içerisinde birden fazla ulaşım yöntemleri denendi. Ulaşım şüphesiz insanoğlu için vazgeçilmez bir ihtiyaçtı. İlk başlarda güçlü hayvanlarla ulaşım sağlanmaya başlandı. Bunların başında at ve eşekler insan ulaşımında büyük rol aldı. At arabaları tekerlek yardımıyla kurulup birden fazla insanı taşımanın öncüsü oldu. Sanayi Devriminin etkisiyle başlayan kömürlü motorlar ve dolayısıyla ortaya çıkan buharlı trenler ulaşımda bir çağ atlatmıştı. Artık daha fazla insan tek seferde taşınabiliyordu. Elektrikle beraber yavaş yavaş petrollü araçlar da günümüze kadar gelmiştir.
Elektrik öncesi haberleşme yöntemlerinden bazıları hala günümüzde de varlığını sürdürmektedir fakat yaygınlıkları oldukça az seviyededir. Bunlar başlıca gazeteler ve mektuplardır. Mektuplar gazetelerden de önce olmak üzere daha çok iki kişi arasındaki haberleşmede aktif olarak kullanılmaktaydı. Sonralarında halkları bilgilendirmek ve bilgi yayılımı sağlamak amacıyla ortaya çıkan gazeteler ile beraber haberleşmede önemli yerlere gelindi.
Soğutma için günümüzdeki elektrikle çalışan teknolojik aletlerden önce daha çok kas gücüne dayalı yelpaze sistemleri kullanılmaktaydı. Çoğunlukla tercih edilen şeyler güneşten uzak durmak ve soğuk içecekler içerek ferahlamak oluyordu. Elektriğin gelmesiyle bu durumda da teknolojinin katkısıyla kolay bir hale geldi.
Daha az görElektrik Çarpmasına Sebep Olabilecek Durumlar Nelerdir?
Elektrik Çarpmasına Neden Olabilecek Etkenler Nelerdir? Elektrik enerjisi evlerimizde olmazsa olmaz enerji kaynaklarından bir tanesidir. Aynı zamanda en tehlikeli enerji türlerinden bir tanesidir. Öyle ki elektrik tesisatı ile uğraştığımız zaman ev elektriğinin akımına kapılmamız durumunda ve akımdaDevamını oku
Elektrik Çarpmasına Neden Olabilecek Etkenler Nelerdir?
Elektrik enerjisi evlerimizde olmazsa olmaz enerji kaynaklarından bir tanesidir. Aynı zamanda en tehlikeli enerji türlerinden bir tanesidir. Öyle ki elektrik tesisatı ile uğraştığımız zaman ev elektriğinin akımına kapılmamız durumunda ve akımdan kurtulamazsak yaklaşık on saniye içerisinde elektrikten dolayı hayatımızı kaybederiz. Bu nedenden ötürü elektrik çarpmasına neden olabilecek etkenleri iyi bilmemiz gerekir. Elektrik çarpmasına neden olabilecek sebepler şunlardır:
Elektrik çarpmasına neden olabilecek etkenler bunlardı. Elektrik akımı gerçekten en tehlikeli tesisatlardan bir tanesidir. Elektronik aletlerden, prizlerden, ucu açık kablolardan ve daha bir çok noktadan elektrik akımına kapılabiliriz. Bu nedenden ötürü özellikle elektrik tesisatı ile ilgili düzeltilmesi veya yapılması gereken bir sorun olursa bu işi ustalara bırakmalıyız. Elektrik ustaları elektrik akımına kapılmaları halinde bundan nasıl kurtulabileceklerini bildiklerinden ötürü bu konuyu deneyimli insanlara bırakmalıyız.
Elektrik ustaları bu bölümün okulunu okumuş, tecrübesini kazanmış ve yıllarca elektrikçilik mesleğinde ter dökmüş insanlara denir. Bu insanlar elektrik akımına ne durumlarda kapılacağını, ne durumlarda kapılmayacağını, istemeden de olsa kapılması halinde ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilen deneyimli insanlardır.
Daha az görAtıkları Ayrıştırmanın Sağlayacağı Faydalar Nelerdir?
Atıkları Ayrıştırmanın Önemi Nedir? Atıkları ayrıştırmak çevremizin geleceği ve ekonomik kalkınma için önemli bir hamledir. Çünkü atıkları ayrıştırmak geri dönüşüme katkı sağlar. Geri dönüşüm bir üründen ikinci kez faydalanmamız anlamına geldiği için hem ekonomik olarak hemde çevre kirliliği açısındDevamını oku
Atıkları Ayrıştırmanın Önemi Nedir?
Atıkları ayrıştırmak çevremizin geleceği ve ekonomik kalkınma için önemli bir hamledir. Çünkü atıkları ayrıştırmak geri dönüşüme katkı sağlar. Geri dönüşüm bir üründen ikinci kez faydalanmamız anlamına geldiği için hem ekonomik olarak hemde çevre kirliliği açısından yararlı bir durumdur. Atıkları ayrıştırmadan yapılacak olan toplama işlemi insanlar için ekstradan bir iş yükü oluşturacağı için ekonomik açıdan işverenleri zora sokan bir durumdur.
Atıkların ayrıştırılması ile gerçekleşecek olan geri dönüşüm faaliyetleri ülke ekonomisi ve aile ekonomimize doğrudan katkı sağlayan bir durumdur. Ekonominin yanı sıra çevrenin kirlenmesini engellediğimiz için büyük bir çevre felaketini de bu sayede önlemiş oluruz. Hem ekonomik kalkınma için hemde çevre felaketini önleyip gelecek nesillere daha temiz bir doğa bırakabilmek için atıkları ayrıştırmak önemli bir durumdur.
Günümüzde atıkları ayrıştırma işlemi Avrupalı ülkeler arasında çok meşhur bir durumdur. Ülkeler atık ayrıştırıp geri dönüşümden elde ettikleri parayla ciddi bir sermaye yaratıp ekonomilerine inanılmaz katkıda bulunuyorlar. Öyle ki bazı gelişmiş ülkeler dışarıdan çöp ithal ederek bu çöpleri geri dönüştürüp ekonomik bir katma değer oluşturuyor. Bu nedenden ötürü geri dönüşüm/atık ayrıştırma doğru yapıldığı taktirde çok mantıklı, çok kârlı ve çok yararlı bir işlemdir.
Daha az gör“Aynı Yön ve Yükseklikte Uçan Bir Uçak Belli Bir Süre Sonra Başlangıç Noktasına Geri Dönebilir.” Sizce Bunun Sebebi Nedir?
"Aynı Yön ve Yükseklikte Uçan Bir Uçak Belli Bir Süre Sonra Başlangıç Noktasına Geri Dönebilir" Olayının Nedeni Nedir? Dünya geoit yapısından ötürü bir küreye benzemektedir. Bu yapısından ötürü bir rotadan dümdüz şekilde hiç yoldan sapmadan ilerlendiği zaman bir süre sonra başlangıç noktasına geri dDevamını oku
“Aynı Yön ve Yükseklikte Uçan Bir Uçak Belli Bir Süre Sonra Başlangıç Noktasına Geri Dönebilir” Olayının Nedeni Nedir?
Dünya geoit yapısından ötürü bir küreye benzemektedir. Bu yapısından ötürü bir rotadan dümdüz şekilde hiç yoldan sapmadan ilerlendiği zaman bir süre sonra başlangıç noktasına geri dönülecektir. Bunun tek nedeni dünyanın geoit yani küre formuna benzemesinden ötürüdür.
Dünyanın bu yapısı Orta Çağ Avrupasında her zaman tartışma konusu olmuş ve dünyanın düz olduğu her daim savunulmuştur. Kilise’nin dediğini koşulsuz ve tartışmasız olarak kabul edilmesinden ötürü kilisenin söylemiyle dünyanın düz olduğu düşünülmekteydi. Kilisenin bu mantığı gerçekle örtüşmemektedir. Çünkü dünya düz bir şekle sahip olsaydı, rotadan hiç sapmadan dümdüz ilerlediğimiz zaman bir süre sonra boşluğa düşmemiz gerekirdi fakat öyle bir şey günümüzde yok.
Uzaydan çekilen fotoğraflar başta olmak üzere dünyanın geoit yani küreye benzer bir yapıya sahip olduğu kanıtlanmış ve tartışmasız bir konudur. Günümüzde bir çok insan dünyanın hala düz olduğunu savunsa dahi bu gerçeği değiştirmemektedir. Mars, ay, venüs, neptün, güneş ve diğer gezegenlerde olduğu gibi dünyamızda küre şekline benzer bir yapıya sahiptir. Bu nedenden ötürü dünyada gerçekleşen “aynı yön ve yükseklikte uçan bir uçak belli bir süre sonra başlangıç noktasına geri dönebilir” testi diğer gezegenlerde de gerçekleşse, onlarda da aynı sonucu verecektir.
Dünyanın düz olmadığını, aslında küreye benzediğini söylediği için orta çağda kiliseye karşı gelen bir çok bilim insanı öldürülmüştür. Günümüzde her ne kadar bu komik sebeplerden dolayı idam edilen bilim insanlarından söz edilmese de bu acı bir gerçektir. Dünyanın yuvarlak bir şekle sahip olduğunu yüzyıllar öncesinden kısıtlı teknolojik imkanlarla tespit eden bilim insanları günümüzdeki bilimin gelişmesine ışık tutmuşlardır.
Daha az görDeniz Kıyılarına Neden Deniz Fenerleri Kurulmuştur?
Deniz Kıyılarında Deniz Feneri Bulunmasının Nedenleri Nelerdir? Deniz kıyılarındaki deniz fenerleri günümüzde eskisi kadar faaliyet göstermese de teknolojinin geri olduğu yıllarda denizcilere doğru yolu göstermek veya uyarmak amacıyla inşa edilmişlerdir. Deniz kıyısına inşa edilmelerinin sebebi deniDevamını oku
Deniz Kıyılarında Deniz Feneri Bulunmasının Nedenleri Nelerdir?
Deniz kıyılarındaki deniz fenerleri günümüzde eskisi kadar faaliyet göstermese de teknolojinin geri olduğu yıllarda denizcilere doğru yolu göstermek veya uyarmak amacıyla inşa edilmişlerdir. Deniz kıyısına inşa edilmelerinin sebebi denizcilere en yakın konumda olmak ve kıyıya çarpmalarını engellemek, çok yakın olduklarını bildirmek adına uyarmaktır.
Deniz fenerleri günümüzde acil durumlara karşı yine deniz kıyılarında, askeri deniz alaylarında, limanlarda ve denizcilik faaliyetlerinin yürütüldüğü diğer bölgelerde kullanıma hazır şekilde beklemektedir. Deniz fenerleri yerine kullanılan telsiz, radyo sinyalleri, radar cihazları ve diğer iletişim araçlarının saldırıya uğraması veya bozulması riskine karşın her daim bu fenerler denizcileri uyarmak için bulundurulmaktadır. Bu cihazların bozulması sonucu deniz fenerleri, denizcilik faaliyeti ile uğraşan insanları uyararak eski zamanlarda olduğu gibi yönlendirir.
Deniz fenerleri günümüzde eskisi gibi kule tarzında olmasa bile fenerleri kullanılmaktadır. Deniz alaylarında ve limanlarda çok uzun menzilli ve güçlü deniz fenerleri sabit bir alanda bulundurulur ve sürekli bunun başında acil bir duruma karşı kullanmasını ve mors alfabesini bilen bir personel bulundurulur. Bu personel acil bir duruma karşın mors alfabesi ile deniz fenerini kullanıp iletişim kurar.
Daha az görGemi Kaptanları Karanlıkta Karaya Yaklaştığını Nasıl Anlar?
Gemiler Karanlıkta Karaya Yaklaştığını Nasıl Anlar? Günümüzde ve eskiz zamanlarda gemiciler yönlerini bulabilmek için Mors Alfabesi kullanırdı. Bu alfabe ise fenerler aracılığı ile kullanılırdı. Kıyılara yakın şekilde inşa edilen deniz fenerleri kıyıya yaklaşan deniz fenerlerine Mors Alfabesi ile uyDevamını oku
Gemiler Karanlıkta Karaya Yaklaştığını Nasıl Anlar?
Günümüzde ve eskiz zamanlarda gemiciler yönlerini bulabilmek için Mors Alfabesi kullanırdı. Bu alfabe ise fenerler aracılığı ile kullanılırdı. Kıyılara yakın şekilde inşa edilen deniz fenerleri kıyıya yaklaşan deniz fenerlerine Mors Alfabesi ile uyarıda bulunup onları yönlendirirdi. Bu sayede gemi kaptanları deniz fenerlerinin işaretlerini anlar ve kıyıya yaklaştıkları için yavaşlardı.
Mors Alfabesini kullanmak için çok çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunun gemicilik sektöründeki en meşhuru fenerler olduğu için eski zamanlarda bu yöntemlere başvurulurdu. Fenerler aracılığı ile gemiler diğer gemilerle veya deniz fenerleriyle iletişim kurabiliyorlardı. Günümüzde deniz feneri ile olan iletişim pek sık kullanılmamaktadır. Çünkü gemiler artık radyo ve uydu frekansları aracılığı ile telsiz iletişimine geçmiştir. Telsiz üzerinden diğer gemilerle ve kıyıdaki operatörlerle iletişim kurarak koordine olabilmektedir. Buda daha sağlıklı, daha hızlı ve daha güvenli bir iletişimin sağlanmasına yol açıyor.
Günümüzde telsizlerin yanı sıra gelişmiş büyük gemilerde bulunan radar cihazları ile GPS sistemleri sayesinde gemiler çevresinde bulunan gemileri, adaları ve diğer sinyal veren nesneleri görmekteler. Ayrıca bu sistemler sayesinde hangi rotadan en kısa sürede gidebileceğini, rotada hangi konumda olduğunu ve alternatif yolları görebilmektedir. Bu tarz teknolojiler her ne kadar fenerin önüne geçse de olası bir soruna karşı her zaman fenerler hazır durumda tutulmaktadır. Bu nedenle çok nadirde olsa gelişmiş modern gemiler nadiren fener ile iletişim kurabilmektedir.
Daha az gör