Komşular arası yardımlaşma, insanların birlikte yaşadığı toplumun temel bir parçasıdır. Acil durumlarda destek sağlamak, sosyal bağları güçlendirmek, yaşlı ve engelli kişilere yardım etmek ve güven duygusunu artırmak, komşular arası dayanışmanın önemine dair sadece birkaç örnektir. Hepimiz daha iyiDevamını oku
Komşular arası yardımlaşma, insanların birlikte yaşadığı toplumun temel bir parçasıdır. Acil durumlarda destek sağlamak, sosyal bağları güçlendirmek, yaşlı ve engelli kişilere yardım etmek ve güven duygusunu artırmak, komşular arası dayanışmanın önemine dair sadece birkaç örnektir. Hepimiz daha iyi bir toplum için küçük adımlar atabilir ve komşularımızla daha iyi ilişkiler kurabiliriz.
Örnekleri şöyle sıralayabiliriz:
Komşuların Bahçe ve Ev İşlerinde Birbirine Yardım Etmesi
Yaşlı veya Engelli Komşulara Destek Verme
Eğitim ve Çocukların Gelişimi İçin Komşuların Birlikte Çalışması
Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Komşulara Yardım Etmek
Komşuların Ev İhtiyaçları Konusunda Yardımlaşması
Acil Durumlarda Komşular Arasında Dayanışma
Günümüzde komşular arasındaki ilişkilerin zayıfladığı ve insanların birbirleriyle daha az etkileşimde bulunduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ancak, komşular arası yardımlaşma ve dayanışma hâlâ çok önemli ve değerlidir. Birlikte yaşadığımız komşularımızla iyi ilişkiler kurmak, güven ortamı oluşturmak ve karşılıklı destek sağlamak toplumun yapısını güçlendirir. İşte, bu makalede komşular arası yardımlaşmanın önemini vurgulamak için bazı örnekleri paylaşacağım.
Birinci örneğimiz, acil durumlarda komşuların birbirlerine yardım etmesidir. Özellikle doğal afetler veya acil durumlar sırasında, komşular arasındaki dayanışma hayat kurtarıcı olabilir. Bir yangın veya su baskını gibi durumlarda, komşular arasında iletişim ve işbirliği sayesinde hızlı tepki verilebilir ve zararların en aza indirilmesi sağlanabilir.
İkinci olarak, komşular arası yardımlaşma sosyal bağları güçlendirir. Birbirimize yardım etmek, dostluk ve samimiyetin temelini oluşturur. Örneğin, bir komşunuz yeni taşındığında veya çocuğunuzun doğum gününde yardım teklif ederek onları hoş geldiniz hissettirebilirsiniz. Bu tür küçük jestler, komşular arasındaki ilişkileri derinleştirir ve toplumsal dayanışmayı artırır.
Üçüncü örnek olarak, komşular arası yardımlaşma yaşlı veya engelli kişilere destek olmayı içerir. Yaşlılar veya hareket kabiliyeti sınırlı olan insanlar bazen günlük aktivitelerini tek başına gerçekleştiremeyebilirler. Komşularının desteği sayesinde, bu insanlar ihtiyaç duydukları yardımı alabilirler. Alışverişe götürmek, ilaçlarını almalarına yardımcı olmak veya bahçe işleriyle ilgilenmek gibi basit eylemlerle bile önemli bir fark yaratabiliriz.
Son olarak, komşular arası yardımlaşma toplumda güven duygusunu artırır. İnsanlar birbirlerine güvendiklerinde, daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürerler. Güvenli bir mahallede yaşamak, insanların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar ve sosyal ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunur.
Kişiden kişiye değişen, kesinlik bildirmeyen cümlelere öznel cümleler denir. Kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir ve kesinlik bildiren cümlelere ise nesnel cümleler denir. 10 Tane Nesnel Cümle: Önümüzden geçen taksinin plakasının sonu 07 ile bitiyordu. Mardin'in plaka kodu 47'dir. Anıtkabir, TüDevamını oku
Kişiden kişiye değişen, kesinlik bildirmeyen cümlelere öznel cümleler denir.
Kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir ve kesinlik bildiren cümlelere ise nesnel cümleler denir.
10 Tane Nesnel Cümle:
Önümüzden geçen taksinin plakasının sonu 07 ile bitiyordu.
Mardin’in plaka kodu 47’dir.
Anıtkabir, Türkiye’nin başkenti Ankara’dadır.
Mehmet’in iki tane kardeşi vardır.
Babam markası ASUS olan bir bilgisayar satın aldı.
Ders kitabımızın rengi kırmızıdır.
Saat şu an tam olarak on ikiyi on beş geçiyor.
Klimamız 26 derecede çalışıyor.
Evimiz marketin köşesindeki sitededir.
Fırında dört tane usta çalışıyor.
10 Tane Öznel Cümle:
Babamın sürdüğü araba hayli hızlıydı.
Bir arabaya en çok bordo renk yakışıyor.
Fırında çıkan en lezzetli ekmek küncülü pide ekmeğidir.
Ramazan ekmeğinin tadı bambaşka oluyor.
ASUS marka bilgisayarlar parça kalitesi olarak son seviyede.
Mehmet’in kardeşleri bazen çok cimri olabiliyor.
Ders kitabının rengi mavi olsaydı daha şık dururdu.
Mavi renkli taksiler daha kaliteli duruyor.
Marketin brandası mavi-beyaz çizgili olması daha iyi bir fikir.
Anıtkabir’in bulunduğu konum inanılmaz derecede güzel.
İyilik yapmanın insana faydaları nelerdir? İyilik yapmak insana aynı şekilde iyi etkilerle geri döner. İyilik yapan insan sevilir, toplum içerisinde takdir edilir ve çevresi tarafınca sevilir. Ahlaklı bir insan olarak toplum içerisinde örnek alınır. İnsanın hayatından daha tatmin olmasını, başka insDevamını oku
İyilik yapmanın insana faydaları nelerdir?
İyilik yapmak insana aynı şekilde iyi etkilerle geri döner. İyilik yapan insan sevilir, toplum içerisinde takdir edilir ve çevresi tarafınca sevilir. Ahlaklı bir insan olarak toplum içerisinde örnek alınır. İnsanın hayatından daha tatmin olmasını, başka insanların mutluluğuyla mutlu olmayı öğrenmesini insana kazandırır. Günlük hayatımızda çevremizde iyiliğe ihtiyacı olan insanlara rastlayabiliriz.
İnsanlar kötü bir gün geçiriyor veya hayatında bazı şeyler yolunda gitmiyor olabilir. Bazen en ufak bir gülümseme bile insanın içerisinde anlık olarak bir şeylerin harekete geçmesini sağlar ve belki çok daha zahmet gerektiren iyiliklerden daha etkili olacaktır. İyilik kavramı tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş bir kavramdır. Bazen tahmin bile etmeyeceğimiz, günlük rutinlerimizden birisi olan bir davranış bile aslında büyük bir iyilik olabilir.
Toplumda iyi ve iyilik yapan insanların artması demek, kötü durumlardaki insanların kısa zamanda düştüğü karanlıklardan, aydınlıklara erişmesini sağlayarak toplumları genel olarak daha iyi bir yere götürecektir. İyi insanlar var oldukları sürece diğer insanlara da ilham olarak hepimizin bir gün aydınlığa çıkmasını sağlayacaklar. İyi bir insan olarak dünyamızın böyle bir hale gelmesine katkı sağlayıp, iyi bir insan olarak hayatımızı idame ettiririz.
Günlük Hayatımızda Çevremizde Yaşanan Sorunları Çözmenin Faydaları Nelerdir? Hayatımız boyunca aldığımız kararlar, bulunduğumuz yerler ve zamanlar doğrultusunda zorluklarla ve sorunlarla karşılaşacağız. Bu durumlarda ise yapmamız gereken şey arkamızı dönüp kaçmaktansa sorumluluk alarak sorunu çözmekDevamını oku
Günlük Hayatımızda Çevremizde Yaşanan Sorunları Çözmenin Faydaları Nelerdir?
Hayatımız boyunca aldığımız kararlar, bulunduğumuz yerler ve zamanlar doğrultusunda zorluklarla ve sorunlarla karşılaşacağız. Bu durumlarda ise yapmamız gereken şey arkamızı dönüp kaçmaktansa sorumluluk alarak sorunu çözmektir. Sorumluluğu üstlenip sorunu çözmek için uğraşırsak hedeflerimize giden yoldaki dik duruşumuzu sürdürür, sorunun daha kısa sürede ortadan kalkmasını sağlar ve verdiği hasarı olabildiğince azaltırız. Hepsinden de önemlisi artık beraberinde gelecek olaylar bizim seçimimiz dışında değil, kontrolümüz altında gerçekleşir.
Kişisel olarak veya çevremizle beraber belli başlı sorunlarla karşılaştığımızda illaki bir kişinin sorumluluk alması gerekecektir. Böyle zamanlarda sorumluluğu alarak soruna pragmatik bir çözüm üretmeye çalışmak, çevremizle beraber kendimizin de maruz kaldığı bu sorunu çözmek çevremiz tarafından da olumlu karşılanacak, takdir görecek bir hareket olacaktır. Zor zamanlarda her insan aynı soğukkanlı tepkiyi veremeyebilir. Bazı insanlar böyle durumlarda çaresiz hissederler ve üstlerine negatif bir kabullenmişlik çökebilir.
Böyle zamanlarda sorunu insan kendi içerisinde büyütmüş olacaktır. Hem sorunla ilgili bir aksiyon almayıp hem de zihinsel olarak bir çöküntüye girerek olduğu durumu daha da kötü bir hale getirecektir. Bununla beraber sorunun yarattığı etkiler büyüyecek, verdiği hasarlar kalıcı hale gelmeye başlayacaktır. Sorunu yaşayan insanlar günlük yaşantısını her zamanki gibi devam ettiremeyerek sorunun çevresinde zamanlarını harcayacaklardır. Bu sorunu yaşayan bir birey olduğunda ise özellikle çözümü kendi üretmediğinde, çevresine de bununla ilgili yardım için danışmıyorsa büyük bir yalnızlık hissine girerek kendine zihinsel olarak büyük zararlar verebilir. Bu yüzden günlük hayatımızda sorunlar yaşadığımızda onlardan kaçarak sorunları daha da büyütmeden onlarla yüzleşerek etkilerini daha da azaltabilir ve hatta ortadan kaldırabiliriz.
Yardıma Muhtaç Canlılara Neler Yapılabilir? Yardıma muhtaç dostlarımız olan sokak hayvanları ve rahatsızlığı olan hayvanlar kendi başlarının çaresine bakamayacak aciz canlılardır. Bu nedenle biz insanlar olarak bu canlı dostlarımıza merhamet gösterip insanlık adına ve dini değerlerimiz gereği yardımDevamını oku
Yardıma Muhtaç Canlılara Neler Yapılabilir?
Yardıma muhtaç dostlarımız olan sokak hayvanları ve rahatsızlığı olan hayvanlar kendi başlarının çaresine bakamayacak aciz canlılardır. Bu nedenle biz insanlar olarak bu canlı dostlarımıza merhamet gösterip insanlık adına ve dini değerlerimiz gereği yardım etmek sorumluluğumuzdur. Yardıma muhtaç olan bu canlı dostlarımıza şu gibi yardımlarda bulunabiliriz:
Açlıklarını ve susuzluklarını gidermek için düzenli olarak kap içerisinde su ve mama koymalıyız.
Hastalıklardan korunmak için belediye barınaklarından veya veteriner hekimliklerden canlı dostlarımız için aşı yaptırmalıyız.
Sakatlığı olan, körlük, sağırlık ve buna benzer hastalık/sakatlık/sorun yaşayan canlı dostlarımızın tedavisi için yine belediye ve veteriner hekimliklerden dostlarımız için tedavi yaptırmalıyız.
Hayvan hakları kapsamında onların haklarını korumalıyız. Hayvan haklarını ihlal eden insanları jandarma veya polislere şikayet etmeliyiz.
Bu dünya bizim değil. Hayvanlar bizim bu dünyada bize muhtaç olan canlı dostlarımızdır. Bize muhtaç durumda olan bu canlılara merhamet göstererek kendilerine en iyi şekilde bakmalıyız. Beslenme, barınma ve tedavi olma gibi haklarını elinden almadan onlara zarar vermeden ve onların iyiliğine olan çalışmalar sürdürmeliyiz.
Hayvan hakları bugün dünyada uluslararası hukukta tartışmaya alınan bir konudur. Hayvan hakları konusunda yeterli çaba göstermeyen ülkelere dünya çapında yaptırımlar uygulanmaya başlanıyor. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti hayvan hakları kapsamında yapılan çalışmaları her geçen gün hızlandırıyor ve yeni düzen getiriyor. Özellikle evcil hayvanların kafeslerde satılmasını yasaklayan çalışmalar, sahiplenip sokağa bırakılan evcil hayvanlar ve hayvanlara eziyet eden insanlara ciddi cezalar getirmiş durunda.
Bizlerde bireyler olarak üstümüze düşen sorumluluk kapsamında karşılaştığımız hayvan hakları ihlalleri ile mücadele etmek adına sözlü olarak insanlar veya grupları uyarmalıyız. Hayvan haklarını ihlal etmeye devam eden insanlara yönelik bölgemizde hangi kolluk kuvveti kurumu görevliyse yani jandarma veya polisi arayarak kendilerine durumdan haberdar etmeli ve gerekli yaptırımların uygulanmasını sağlamalıyız.
Hayvanlar Olmasaydı Ne Gibi Zorluklar Yaşardır? Hayvanlar bugün dünyamızda çok önemli bir yere sahip canlılardır. Hayvanlar sayesinde bir çok ihtiyacımızı karşılamaktayız. Hayvanlar sayesinde besin ihtiyaçlarımızı, çevre temizliğini, iş kolaylığın ve zamandan tasarruf gibi ihtiyaçlarımızı tarih boyuDevamını oku
Hayvanlar Olmasaydı Ne Gibi Zorluklar Yaşardır?
Hayvanlar bugün dünyamızda çok önemli bir yere sahip canlılardır. Hayvanlar sayesinde bir çok ihtiyacımızı karşılamaktayız. Hayvanlar sayesinde besin ihtiyaçlarımızı, çevre temizliğini, iş kolaylığın ve zamandan tasarruf gibi ihtiyaçlarımızı tarih boyunca karşıladık. Hayvanlar geçmişten beri hiç olmasaydı üstüne binip seyahat edecek bir atımız, tarla sürecek öküzümüz, keyifle yiyeceğimiz bir balımız, incirimiz, çevreyi temizleyecek domuz ve böcekler olmayacaktı.
Hayvanlar sanıldığının aksine günlük hayatta geçmişten günümüze bize çok fazla yararı olan canlılardandır. Eski zamanlarda teknolojinin de yetersiz olduğu zamanlarda tarımda öküzler; ulaşımda at, eşek ve katırla; etini yiyebileceğimiz develer, koyunlar, keçiler, kuzular, danalar ve inekler; keyifle yediğimiz bal ve incir yapacak arılar; doğayı temizleyen domuzlar, leş yiyen akbabalar ve böcekler olmayacaktı.
Bunların olmadığı bir dünyada çevremiz kirlenecek, keyifle yediğimiz bir çok besinden mahrum kalacak hem de hayvanların gücünden yararlanamayacaktık. Bu nedenle hayvanların kıymetini daha iyi bilmeliyiz. Hayvanların olmadığı bir dünyada yaşamamız pek mümkün değildi. Bu saydığımız sebepler insan hayatında çok kritik öneme sahip önemli sorunlardır.
Depremden Önce Alınabilecek Önlemler Nelerdir? Deprem coğrafyasında bulunan Türkiye, depremle büyümüş, depremle yaşamış ve bunlara karşı önlemlerini almış bir ülkedir. Deprem ülkemizde çok can alıcı olaylar yaşatmıştır. 2020 Elazığ Depremi, 2011 Van Depremi, 1999 İstanbul Depremi gibi çok can alıcıDevamını oku
Depremden Önce Alınabilecek Önlemler Nelerdir?
Deprem coğrafyasında bulunan Türkiye, depremle büyümüş, depremle yaşamış ve bunlara karşı önlemlerini almış bir ülkedir. Deprem ülkemizde çok can alıcı olaylar yaşatmıştır. 2020 Elazığ Depremi, 2011 Van Depremi, 1999 İstanbul Depremi gibi çok can alıcı olaylar yaşamış bir ülkeyiz. Depremin oluşmasını engelleyemeyiz ancak onun etkilerinden korunmak için şu tedbirleri alabiliriz:
Sağlam yapılar inşa etmek.
Kaçak yapılanmadan kaçmak.
Devletin izin vermediği arazilere yerleşmemek.
Heyelan riski bulunan yerlerde yapılaşma yapmamak.
Deprem çantası hazırlanmalıdır.
Deprem çantasındaki tarihi geçebilecek eşyaları sürekli yenilemek ve taze bulundurmak.
Dolap ve masa gibi eşyalar duvarlara sabitlenmelidir.
Deprem tatbikatlarına katılarak ne olabileceği konusu hakkında önceden bilgi edinmek.
Hasarlı binalarda yaşamamak.
Zorunlu deprem sigortası (DASK) yaptırmak.
Türkiye coğrafyası bir deprem bölgesidir. Coğrafyamızın çok büyük bir bölümü her an deprem riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle çocuklarımız bile bu gerçekle yüzleşebilmek zorunda kalabilir. Bu gerçekle can ve mal kaybına uğramadan en az hasar ile kurtulabilmek adına önlemlerimizi eksiksiz ve büyük bir ciddiyet ile uygulamalıyız.
Evde deprem öncesinde alınması gereken önlemler nelerdir dediğimizde aklımıza direkt olarak bu cevaplar gelmelidir. Maddelediğimiz bu listeyi detaylı şekilde şu şekilde işleyebiliriz:
Sağlam Yapılar İnşa Etmek: Herhangi bir yapı inşa edileceği zaman güvenilir, ticari sicili temiz ve geçmişte yüz kızartıcı bir suçtan dolayı yaptırıma uğramamış inşaat şirketleri ile çalışarak yapıları inşa etmeliyiz. Ucuza kaçan, baştan savma iş yapan ve ciddiyetle çalışmayan bir şirket ile çalışılmaması gerekir.
Kaçak Yapılanmadan Kaçmak: Kaçak yapılanma devlet kontrolü dışında inşa edilmiş yapılanmalardır. Bunlar genellikle gece-kondu tarzında yapılardır. Devlet insanlarının en iyi standartlarda yaşamasını ister bu nedenle kaçak yapılanmalar devletin haberi olmadan inşa edilen yapılardır. Devlet bu yapının insan yaşamına uygun olup olmadığını denetleyemeyeceği için usulsüzlükleri tespit edemeyiz ve bu insan yaşamı için tehlikeli bir yapı haline dönüşür. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için devlet tarafından görevli memurların incelemelerde bulunması gerekir.
Devletin İzin Vermediği Arazilere Yerleşmek: Kaçak yapılanmayla benzer olarak devlet bazı noktalarda temelin uygunsuz olduğu ve yapılanmaya uygun olmayan yerlere insanların depremden etkilenmemesi ve yaşamlarını tehlikeye atmaması adına yapılanmaya izin vermeyerek engeller. Bu kurala uymadan yasak bölgelere inşaat gerçekleştirilirse ufak bir depremde dahi bu yapı sarsıntı etkisiyle yıkılarak can ve mal kaybına yol açabilir.
Heyelan Riski Olan Yerlerde Yapılaşma Yapmak: Heyelan riski olan bölgelerde toprak yumuşak olduğundan dolayı temelinin çok riskli olduğu bir bölgedir. Bu bölgelerde yapılacak olan yapılaşma ufak bir sarsıntıyla doğacak heyelanın evlerin yıkmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenden dolayı heyelan riski olan yerlerde yapılaşma yapılmaması gerekmektedir.
Deprem Çantası Hazırlamak ve Tazeliğini Korumak: Deprem çantası olası bir afet durumunda bir çok temel ihtiyacımıza ulaşamayacağımızdan ve zor durumda yardım istemek zorunda kalabileceğimizden dolayı bize hayati yardım sağlayacak olan önemli bir çantadır. Bu çantanın içerisinde şunlar bulunur:
Çantanın büyüklüğüne ve aile büyüklüğüne göre su.
Son tüketim tarihi uzun ve bozulmayacak yiyecekler.
İlk yardım çantası.
Radyo ve yedek pil.
El feneri ve yedek pili.
Evdeki kişi sayısına uygun battaniye.
Nakit para
Kibrit veya çakmak.
Ev, iş yeri veya arabaların yedek anahtarı.
Düdük
Kalem ve kağıt.
Yedek kıyafetler.
Önemli evraklar
Önemli kişilerin telefon numaraları
Kişisel hijyenik ihtiyaçlar. (Ped, tuvalet kağıdı, sabun vb.)
Bu çanta içerisinde bozulabilecek ve eskiyebilecek eşyaların ve gıdaların takibini yaparak sürekli taze tutmalıyız.
Dolap ve Masaları Duvara Sabitlemek: Deprem sırasında gerçekleşecek sarsıntı etkisiyle devrilebilecek ve ağır sayılabilecek dolap, masa, çekmece vb. eşyaları duvarlara sağlam bir şekilde sabitlemek deprem sırasında yaralanma riskimizi azaltır.
Deprem Tatbikatına Katılmak: Deprem tatbikatlarına katılarak deprem sırasında yaşayabileceğimiz olayları önceden deneyimleyerek gerçek bir deprem sırasında neler yapacağımızı önceden bilebiliriz. Bu nedenle özellikle çocuklar deprem tatbikatlarına sık sık katılmalıdır.
Hasarlı Binalarda Yaşamak: Hasarlı binalarda yaşamak son derece tehlikeli bir durumdur. Bir yapının hasarlı olması deprem sırasında çok daha kolay yıkılmasına sebebiyet vereceğinden dolayı can ve mal kaybının olmasının ihtimalini arttırmaktadır.
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Yaptırmak: Zorunlu deprem sigortası olası bir deprem sonrası yaşanacak mal ve can kaybının tazminini sağlamak için gerekli bir sigortadır.
23 Nisan Ne Zamandan Beri Bayram Olarak Kutlanır? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş dünyadaki ilk ve tek resmi bayramdır. Ulusal Egemenlik Bayramı 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'niDevamını oku
23 Nisan Ne Zamandan Beri Bayram Olarak Kutlanır?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş dünyadaki ilk ve tek resmi bayramdır. Ulusal Egemenlik Bayramı 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasına ithafen 23 Nisan 1929’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuk Bayramı olarak ilan edilmiştir.
23 Nisan 1920‘de büyük zorluklar içerisinde yeni bir devletin ilan edilmesine yarayacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da kurulmasıyla beraber bu önemli gün resmi bayram olarak ilan edilmiştir. Her yılın 23 Nisan’ında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan bu gelenek ile beraber çocuklar eşliğinde bu bayram kutlanır.
Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar, Cumhurbaşkanı ve Kolluk Kuvvetleri Komutanları gibi önemli devlet büyükleri kendi makamlarına bir günlüğüne bir çocuk getirerek onlarla vakit geçirir ve onlara bu özel günde bir günlüğüne özel bir an yaşatırlar. Bu gelenek devlet geleneği olarak her yıl tekrar etmektedir.
İnsanlar bugünlerde çocuklarını çıkartarak çocuk kutlamalarına götürür, eğlendirir ve anlamı itibariyle saygı duruluşu gibi bayrak törenleri gerçekleştirilir. Stadyumlarda, meydanlarda, caddelerde 23 Nisan kutlamaları gün boyunca sürerek panayır havasına bürünür.
Cumhuriyet Yönetimi Nedir? Cumhuriyet yönetimi, devletin başındaki hükümetin veya devlet başkanının daha önceden belirlenmiş kısıtlı bir süreliğine halk tarafından yapılan gizli oylama ile seçildiği bir yönetim sistemi olarak tanımlanabilmektedir. Cumhuriyet yönetiminde monarşinin tam tersine egemenDevamını oku
Cumhuriyet Yönetimi Nedir?
Cumhuriyet yönetimi, devletin başındaki hükümetin veya devlet başkanının daha önceden belirlenmiş kısıtlı bir süreliğine halk tarafından yapılan gizli oylama ile seçildiği bir yönetim sistemi olarak tanımlanabilmektedir. Cumhuriyet yönetiminde monarşinin tam tersine egemenlik kayıtsız ve şartsız halka aittir. Monarşi ve oligarşi gibi sistemlerde tam tersi olarak egemenlik bir kişiye veya bir aileye aittir.
Cumhuriyet sistemi günümüzün modern yönetim rejimleri arasında gösterilmesinden kaynaklı olarak Avrupa’da, Amerika’da, Asya’da ve Afrika’da devletlerin büyük bir çoğunluğu Cumhuriyet rejimini kullanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de isminden de anlaşıldığı üzere Cumhuriyet ile yönetilen bir sisteme sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları öncülüğünde Osmanlı İmparatorluğundan sonra kurulabilecek bir devlete en uygun yönetim sisteminin Cumhuriyet olduğuna karar kılmışlar ve devlet büyükleri bu yönde adım atmışlardır.
Cumhuriyet rejiminin bir çok devlet tarafından benimsenmesinin ve kusursuz işlemesinin sebebi egemenliğin kayıtsız ve şartsız bir şekilde millete ait olmasından kaynaklanmaktadır. Egemenlik halkta olduğu için devleti yönetemeyen bir lider halk tarafından oylama sonucu değiştirilebilir ve halk kendi çıkarları doğrultusunda kendisini en iyi şekilde temsil edecek bir lideri yeniden seçebilir. Bu sayede seçilen liderler kendilerini sürekli geliştirerek devleti en iyi şekilde ilerletmeye çalışır. Buda devletlerin sürekli daha ileriye giderek gelişmesine yol açar. Cumhuriyet rejiminin en büyük avantajı buradan kaynaklanmaktadır.
Cumhuriyet sistemi sağlam temeller üzerine kurulduğu zaman son derece sağlıklı ilerleyen bir sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çok sağlam, sarsılmaz değerler üzerine kurulduğundan dolayı sorunsuz ve sağlıklı bir şekilde ilerleyen sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti bu sağlam değerler üzerine inşa edildiğinden dolayı varlığını ilelebet sürdürecek ve tarihe adını yazdıracak ve yönlendirecek bir konuma sahiptir.
Yemek Yemeye Başlamadan Önce Ne Yapılır? Yemek sofrasına oturmadan önce yapılması gereken bir takım işlemler vardır. Yemek yemek kültürümüzde ve dinimizde önemli bir yere sahiptir. Kültürümüze ve dinimize göre yemek yemeye başlamadan önce temiz olmamız gerekmektedir. Üstümüzdeki kıyafetler, ellerimiDevamını oku
Yemek Yemeye Başlamadan Önce Ne Yapılır?
Yemek sofrasına oturmadan önce yapılması gereken bir takım işlemler vardır. Yemek yemek kültürümüzde ve dinimizde önemli bir yere sahiptir. Kültürümüze ve dinimize göre yemek yemeye başlamadan önce temiz olmamız gerekmektedir. Üstümüzdeki kıyafetler, ellerimiz, vücudumuzun geri kalanının temiz olması önemlidir. Tam olarak yemek yemeye başlamadan önce yapmamız gerekenler şurada listelenebilir:
Yemek hazırlanmadan önce kıyafetlerimiz kirliyse temizlemeliyiz.
Vücudumuz kirliye temizlenmeli ve mutlaka ellerimizi sabunla yıkamalıyız.
Sofrayı kuran kişilere gücümüz yettiğince yardım etmeliyiz.
Sofralar mutlaka toplu olunmalı, ayrı ayrı sofra kurulmamalıdır.
Sofraya önce büyüklerimizin oturmasını beklemeliyiz.
Büyüklerimiz yemek yemeye başlamadan başlamamalıyız.
Yemek boyunca kendi önümüzden yemeliyiz, varsa kendi tabağımızdan kullanmalıyız.
Yemek yemeye başlamadan önce yapılması gereken şartlar küçük yaşlarda anne ve babalar tarafından eğitilerek aşılanması gerekmektedir. Bu alışkanlıklar sonradan olması çok zordur. Bir insan bu nedenle küçük yaşlardan itibaren temizliğe alıştırılmalı, sofra kurulmasına yardım etmesini öğrenmeli ayrıca saygıyı öğrenmelidir. Bu özelliklere sahip olan çocuklar yemek yemeden önce ve yemek sırasında yapması gerekenlere hakim olacağından dolayı zorluk yaşamayacaktır.
Yemek yemeden önce yapılması gerekenler olduğu kadar yemekten sonra yapılması gereken gereksinimler bulunmaktadır. Yine yemek yemeden önce yapılması gereken şartlarda olduğu gibi buda dini değerlerimize ve kültürel adetlerimize bağlıdır. Yemek yedikten sonra yemeği yapana teşekkür ederek yemek için ona minnetimizi sunmalıyız. Yemek yedikten sonra yediğimiz tabağı kaldırmalı ve en sonunda sofranın kaldırılmasına yardımcı olmalıyız. Ayrıca yemek yemeden önce yaptığımız gibi tekrardan yemek yedikten sonra ellerimizi sabun yardımı ile yıkamalıyız. Böylece yemeğin kirlerini üstümüzden temizleyerek güne temiz devam edebiliriz.
Bu ve bu gibi özellikler yemek yemeye başlamadan önce ve yemek yedikten sonra uygulanması gerekmektedir. Bu özelliklere uymak ise birden olmayacağı gibi sonradan olması da çok zordur. Bu nedenden ötürü bu özelliklerin aileler tarafından çocuklara, küçük yaşta aşılanarak öğretilmesi gerekir.
Komşular Arası Yardımlaşmanın Önemine Örnekler
Komşular arası yardımlaşma, insanların birlikte yaşadığı toplumun temel bir parçasıdır. Acil durumlarda destek sağlamak, sosyal bağları güçlendirmek, yaşlı ve engelli kişilere yardım etmek ve güven duygusunu artırmak, komşular arası dayanışmanın önemine dair sadece birkaç örnektir. Hepimiz daha iyiDevamını oku
Komşular arası yardımlaşma, insanların birlikte yaşadığı toplumun temel bir parçasıdır. Acil durumlarda destek sağlamak, sosyal bağları güçlendirmek, yaşlı ve engelli kişilere yardım etmek ve güven duygusunu artırmak, komşular arası dayanışmanın önemine dair sadece birkaç örnektir. Hepimiz daha iyi bir toplum için küçük adımlar atabilir ve komşularımızla daha iyi ilişkiler kurabiliriz.
Örnekleri şöyle sıralayabiliriz:
Günümüzde komşular arasındaki ilişkilerin zayıfladığı ve insanların birbirleriyle daha az etkileşimde bulunduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ancak, komşular arası yardımlaşma ve dayanışma hâlâ çok önemli ve değerlidir. Birlikte yaşadığımız komşularımızla iyi ilişkiler kurmak, güven ortamı oluşturmak ve karşılıklı destek sağlamak toplumun yapısını güçlendirir. İşte, bu makalede komşular arası yardımlaşmanın önemini vurgulamak için bazı örnekleri paylaşacağım.
Birinci örneğimiz, acil durumlarda komşuların birbirlerine yardım etmesidir. Özellikle doğal afetler veya acil durumlar sırasında, komşular arasındaki dayanışma hayat kurtarıcı olabilir. Bir yangın veya su baskını gibi durumlarda, komşular arasında iletişim ve işbirliği sayesinde hızlı tepki verilebilir ve zararların en aza indirilmesi sağlanabilir.
İkinci olarak, komşular arası yardımlaşma sosyal bağları güçlendirir. Birbirimize yardım etmek, dostluk ve samimiyetin temelini oluşturur. Örneğin, bir komşunuz yeni taşındığında veya çocuğunuzun doğum gününde yardım teklif ederek onları hoş geldiniz hissettirebilirsiniz. Bu tür küçük jestler, komşular arasındaki ilişkileri derinleştirir ve toplumsal dayanışmayı artırır.
Üçüncü örnek olarak, komşular arası yardımlaşma yaşlı veya engelli kişilere destek olmayı içerir. Yaşlılar veya hareket kabiliyeti sınırlı olan insanlar bazen günlük aktivitelerini tek başına gerçekleştiremeyebilirler. Komşularının desteği sayesinde, bu insanlar ihtiyaç duydukları yardımı alabilirler. Alışverişe götürmek, ilaçlarını almalarına yardımcı olmak veya bahçe işleriyle ilgilenmek gibi basit eylemlerle bile önemli bir fark yaratabiliriz.
Son olarak, komşular arası yardımlaşma toplumda güven duygusunu artırır. İnsanlar birbirlerine güvendiklerinde, daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürerler. Güvenli bir mahallede yaşamak, insanların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar ve sosyal ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunur.
Daha az gör10 tane özne nesnel cümle yazınız
Kişiden kişiye değişen, kesinlik bildirmeyen cümlelere öznel cümleler denir. Kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir ve kesinlik bildiren cümlelere ise nesnel cümleler denir. 10 Tane Nesnel Cümle: Önümüzden geçen taksinin plakasının sonu 07 ile bitiyordu. Mardin'in plaka kodu 47'dir. Anıtkabir, TüDevamını oku
Kişiden kişiye değişen, kesinlik bildirmeyen cümlelere öznel cümleler denir.
Kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir ve kesinlik bildiren cümlelere ise nesnel cümleler denir.
10 Tane Nesnel Cümle:
10 Tane Öznel Cümle:
İyilik Yapmak İnsana Neler Kazandırır?
İyilik yapmanın insana faydaları nelerdir? İyilik yapmak insana aynı şekilde iyi etkilerle geri döner. İyilik yapan insan sevilir, toplum içerisinde takdir edilir ve çevresi tarafınca sevilir. Ahlaklı bir insan olarak toplum içerisinde örnek alınır. İnsanın hayatından daha tatmin olmasını, başka insDevamını oku
İyilik yapmanın insana faydaları nelerdir?
İyilik yapmak insana aynı şekilde iyi etkilerle geri döner. İyilik yapan insan sevilir, toplum içerisinde takdir edilir ve çevresi tarafınca sevilir. Ahlaklı bir insan olarak toplum içerisinde örnek alınır. İnsanın hayatından daha tatmin olmasını, başka insanların mutluluğuyla mutlu olmayı öğrenmesini insana kazandırır. Günlük hayatımızda çevremizde iyiliğe ihtiyacı olan insanlara rastlayabiliriz.
İnsanlar kötü bir gün geçiriyor veya hayatında bazı şeyler yolunda gitmiyor olabilir. Bazen en ufak bir gülümseme bile insanın içerisinde anlık olarak bir şeylerin harekete geçmesini sağlar ve belki çok daha zahmet gerektiren iyiliklerden daha etkili olacaktır. İyilik kavramı tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş bir kavramdır. Bazen tahmin bile etmeyeceğimiz, günlük rutinlerimizden birisi olan bir davranış bile aslında büyük bir iyilik olabilir.
Toplumda iyi ve iyilik yapan insanların artması demek, kötü durumlardaki insanların kısa zamanda düştüğü karanlıklardan, aydınlıklara erişmesini sağlayarak toplumları genel olarak daha iyi bir yere götürecektir. İyi insanlar var oldukları sürece diğer insanlara da ilham olarak hepimizin bir gün aydınlığa çıkmasını sağlayacaklar. İyi bir insan olarak dünyamızın böyle bir hale gelmesine katkı sağlayıp, iyi bir insan olarak hayatımızı idame ettiririz.
Daha az görÇevrenizdeki Sorunlar Karşısında Sorumluluk Alıp Çözüm Üretmek Niçin Önemlidir?
Günlük Hayatımızda Çevremizde Yaşanan Sorunları Çözmenin Faydaları Nelerdir? Hayatımız boyunca aldığımız kararlar, bulunduğumuz yerler ve zamanlar doğrultusunda zorluklarla ve sorunlarla karşılaşacağız. Bu durumlarda ise yapmamız gereken şey arkamızı dönüp kaçmaktansa sorumluluk alarak sorunu çözmekDevamını oku
Günlük Hayatımızda Çevremizde Yaşanan Sorunları Çözmenin Faydaları Nelerdir?
Hayatımız boyunca aldığımız kararlar, bulunduğumuz yerler ve zamanlar doğrultusunda zorluklarla ve sorunlarla karşılaşacağız. Bu durumlarda ise yapmamız gereken şey arkamızı dönüp kaçmaktansa sorumluluk alarak sorunu çözmektir. Sorumluluğu üstlenip sorunu çözmek için uğraşırsak hedeflerimize giden yoldaki dik duruşumuzu sürdürür, sorunun daha kısa sürede ortadan kalkmasını sağlar ve verdiği hasarı olabildiğince azaltırız. Hepsinden de önemlisi artık beraberinde gelecek olaylar bizim seçimimiz dışında değil, kontrolümüz altında gerçekleşir.
Kişisel olarak veya çevremizle beraber belli başlı sorunlarla karşılaştığımızda illaki bir kişinin sorumluluk alması gerekecektir. Böyle zamanlarda sorumluluğu alarak soruna pragmatik bir çözüm üretmeye çalışmak, çevremizle beraber kendimizin de maruz kaldığı bu sorunu çözmek çevremiz tarafından da olumlu karşılanacak, takdir görecek bir hareket olacaktır. Zor zamanlarda her insan aynı soğukkanlı tepkiyi veremeyebilir. Bazı insanlar böyle durumlarda çaresiz hissederler ve üstlerine negatif bir kabullenmişlik çökebilir.
Böyle zamanlarda sorunu insan kendi içerisinde büyütmüş olacaktır. Hem sorunla ilgili bir aksiyon almayıp hem de zihinsel olarak bir çöküntüye girerek olduğu durumu daha da kötü bir hale getirecektir. Bununla beraber sorunun yarattığı etkiler büyüyecek, verdiği hasarlar kalıcı hale gelmeye başlayacaktır. Sorunu yaşayan insanlar günlük yaşantısını her zamanki gibi devam ettiremeyerek sorunun çevresinde zamanlarını harcayacaklardır. Bu sorunu yaşayan bir birey olduğunda ise özellikle çözümü kendi üretmediğinde, çevresine de bununla ilgili yardım için danışmıyorsa büyük bir yalnızlık hissine girerek kendine zihinsel olarak büyük zararlar verebilir. Bu yüzden günlük hayatımızda sorunlar yaşadığımızda onlardan kaçarak sorunları daha da büyütmeden onlarla yüzleşerek etkilerini daha da azaltabilir ve hatta ortadan kaldırabiliriz.
Daha az görYardıma Muhtaç Hayvanlar İçin Neler Yapılabilir?
Yardıma Muhtaç Canlılara Neler Yapılabilir? Yardıma muhtaç dostlarımız olan sokak hayvanları ve rahatsızlığı olan hayvanlar kendi başlarının çaresine bakamayacak aciz canlılardır. Bu nedenle biz insanlar olarak bu canlı dostlarımıza merhamet gösterip insanlık adına ve dini değerlerimiz gereği yardımDevamını oku
Yardıma Muhtaç Canlılara Neler Yapılabilir?
Yardıma muhtaç dostlarımız olan sokak hayvanları ve rahatsızlığı olan hayvanlar kendi başlarının çaresine bakamayacak aciz canlılardır. Bu nedenle biz insanlar olarak bu canlı dostlarımıza merhamet gösterip insanlık adına ve dini değerlerimiz gereği yardım etmek sorumluluğumuzdur. Yardıma muhtaç olan bu canlı dostlarımıza şu gibi yardımlarda bulunabiliriz:
Bu dünya bizim değil. Hayvanlar bizim bu dünyada bize muhtaç olan canlı dostlarımızdır. Bize muhtaç durumda olan bu canlılara merhamet göstererek kendilerine en iyi şekilde bakmalıyız. Beslenme, barınma ve tedavi olma gibi haklarını elinden almadan onlara zarar vermeden ve onların iyiliğine olan çalışmalar sürdürmeliyiz.
Hayvan hakları bugün dünyada uluslararası hukukta tartışmaya alınan bir konudur. Hayvan hakları konusunda yeterli çaba göstermeyen ülkelere dünya çapında yaptırımlar uygulanmaya başlanıyor. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti hayvan hakları kapsamında yapılan çalışmaları her geçen gün hızlandırıyor ve yeni düzen getiriyor. Özellikle evcil hayvanların kafeslerde satılmasını yasaklayan çalışmalar, sahiplenip sokağa bırakılan evcil hayvanlar ve hayvanlara eziyet eden insanlara ciddi cezalar getirmiş durunda.
Bizlerde bireyler olarak üstümüze düşen sorumluluk kapsamında karşılaştığımız hayvan hakları ihlalleri ile mücadele etmek adına sözlü olarak insanlar veya grupları uyarmalıyız. Hayvan haklarını ihlal etmeye devam eden insanlara yönelik bölgemizde hangi kolluk kuvveti kurumu görevliyse yani jandarma veya polisi arayarak kendilerine durumdan haberdar etmeli ve gerekli yaptırımların uygulanmasını sağlamalıyız.
Daha az görHayvanlar Olmasaydı Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu?
Hayvanlar Olmasaydı Ne Gibi Zorluklar Yaşardır? Hayvanlar bugün dünyamızda çok önemli bir yere sahip canlılardır. Hayvanlar sayesinde bir çok ihtiyacımızı karşılamaktayız. Hayvanlar sayesinde besin ihtiyaçlarımızı, çevre temizliğini, iş kolaylığın ve zamandan tasarruf gibi ihtiyaçlarımızı tarih boyuDevamını oku
Hayvanlar Olmasaydı Ne Gibi Zorluklar Yaşardır?
Hayvanlar bugün dünyamızda çok önemli bir yere sahip canlılardır. Hayvanlar sayesinde bir çok ihtiyacımızı karşılamaktayız. Hayvanlar sayesinde besin ihtiyaçlarımızı, çevre temizliğini, iş kolaylığın ve zamandan tasarruf gibi ihtiyaçlarımızı tarih boyunca karşıladık. Hayvanlar geçmişten beri hiç olmasaydı üstüne binip seyahat edecek bir atımız, tarla sürecek öküzümüz, keyifle yiyeceğimiz bir balımız, incirimiz, çevreyi temizleyecek domuz ve böcekler olmayacaktı.
Hayvanlar sanıldığının aksine günlük hayatta geçmişten günümüze bize çok fazla yararı olan canlılardandır. Eski zamanlarda teknolojinin de yetersiz olduğu zamanlarda tarımda öküzler; ulaşımda at, eşek ve katırla; etini yiyebileceğimiz develer, koyunlar, keçiler, kuzular, danalar ve inekler; keyifle yediğimiz bal ve incir yapacak arılar; doğayı temizleyen domuzlar, leş yiyen akbabalar ve böcekler olmayacaktı.
Bunların olmadığı bir dünyada çevremiz kirlenecek, keyifle yediğimiz bir çok besinden mahrum kalacak hem de hayvanların gücünden yararlanamayacaktık. Bu nedenle hayvanların kıymetini daha iyi bilmeliyiz. Hayvanların olmadığı bir dünyada yaşamamız pek mümkün değildi. Bu saydığımız sebepler insan hayatında çok kritik öneme sahip önemli sorunlardır.
Daha az görEvde Depremden Önce Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
Depremden Önce Alınabilecek Önlemler Nelerdir? Deprem coğrafyasında bulunan Türkiye, depremle büyümüş, depremle yaşamış ve bunlara karşı önlemlerini almış bir ülkedir. Deprem ülkemizde çok can alıcı olaylar yaşatmıştır. 2020 Elazığ Depremi, 2011 Van Depremi, 1999 İstanbul Depremi gibi çok can alıcıDevamını oku
Depremden Önce Alınabilecek Önlemler Nelerdir?
Deprem coğrafyasında bulunan Türkiye, depremle büyümüş, depremle yaşamış ve bunlara karşı önlemlerini almış bir ülkedir. Deprem ülkemizde çok can alıcı olaylar yaşatmıştır. 2020 Elazığ Depremi, 2011 Van Depremi, 1999 İstanbul Depremi gibi çok can alıcı olaylar yaşamış bir ülkeyiz. Depremin oluşmasını engelleyemeyiz ancak onun etkilerinden korunmak için şu tedbirleri alabiliriz:
Türkiye coğrafyası bir deprem bölgesidir. Coğrafyamızın çok büyük bir bölümü her an deprem riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle çocuklarımız bile bu gerçekle yüzleşebilmek zorunda kalabilir. Bu gerçekle can ve mal kaybına uğramadan en az hasar ile kurtulabilmek adına önlemlerimizi eksiksiz ve büyük bir ciddiyet ile uygulamalıyız.
Evde deprem öncesinde alınması gereken önlemler nelerdir dediğimizde aklımıza direkt olarak bu cevaplar gelmelidir. Maddelediğimiz bu listeyi detaylı şekilde şu şekilde işleyebiliriz:
Sağlam Yapılar İnşa Etmek: Herhangi bir yapı inşa edileceği zaman güvenilir, ticari sicili temiz ve geçmişte yüz kızartıcı bir suçtan dolayı yaptırıma uğramamış inşaat şirketleri ile çalışarak yapıları inşa etmeliyiz. Ucuza kaçan, baştan savma iş yapan ve ciddiyetle çalışmayan bir şirket ile çalışılmaması gerekir.
Kaçak Yapılanmadan Kaçmak: Kaçak yapılanma devlet kontrolü dışında inşa edilmiş yapılanmalardır. Bunlar genellikle gece-kondu tarzında yapılardır. Devlet insanlarının en iyi standartlarda yaşamasını ister bu nedenle kaçak yapılanmalar devletin haberi olmadan inşa edilen yapılardır. Devlet bu yapının insan yaşamına uygun olup olmadığını denetleyemeyeceği için usulsüzlükleri tespit edemeyiz ve bu insan yaşamı için tehlikeli bir yapı haline dönüşür. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için devlet tarafından görevli memurların incelemelerde bulunması gerekir.
Devletin İzin Vermediği Arazilere Yerleşmek: Kaçak yapılanmayla benzer olarak devlet bazı noktalarda temelin uygunsuz olduğu ve yapılanmaya uygun olmayan yerlere insanların depremden etkilenmemesi ve yaşamlarını tehlikeye atmaması adına yapılanmaya izin vermeyerek engeller. Bu kurala uymadan yasak bölgelere inşaat gerçekleştirilirse ufak bir depremde dahi bu yapı sarsıntı etkisiyle yıkılarak can ve mal kaybına yol açabilir.
Heyelan Riski Olan Yerlerde Yapılaşma Yapmak: Heyelan riski olan bölgelerde toprak yumuşak olduğundan dolayı temelinin çok riskli olduğu bir bölgedir. Bu bölgelerde yapılacak olan yapılaşma ufak bir sarsıntıyla doğacak heyelanın evlerin yıkmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenden dolayı heyelan riski olan yerlerde yapılaşma yapılmaması gerekmektedir.
Deprem Çantası Hazırlamak ve Tazeliğini Korumak: Deprem çantası olası bir afet durumunda bir çok temel ihtiyacımıza ulaşamayacağımızdan ve zor durumda yardım istemek zorunda kalabileceğimizden dolayı bize hayati yardım sağlayacak olan önemli bir çantadır. Bu çantanın içerisinde şunlar bulunur:
Bu çanta içerisinde bozulabilecek ve eskiyebilecek eşyaların ve gıdaların takibini yaparak sürekli taze tutmalıyız.
Dolap ve Masaları Duvara Sabitlemek: Deprem sırasında gerçekleşecek sarsıntı etkisiyle devrilebilecek ve ağır sayılabilecek dolap, masa, çekmece vb. eşyaları duvarlara sağlam bir şekilde sabitlemek deprem sırasında yaralanma riskimizi azaltır.
Deprem Tatbikatına Katılmak: Deprem tatbikatlarına katılarak deprem sırasında yaşayabileceğimiz olayları önceden deneyimleyerek gerçek bir deprem sırasında neler yapacağımızı önceden bilebiliriz. Bu nedenle özellikle çocuklar deprem tatbikatlarına sık sık katılmalıdır.
Hasarlı Binalarda Yaşamak: Hasarlı binalarda yaşamak son derece tehlikeli bir durumdur. Bir yapının hasarlı olması deprem sırasında çok daha kolay yıkılmasına sebebiyet vereceğinden dolayı can ve mal kaybının olmasının ihtimalini arttırmaktadır.
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Yaptırmak: Zorunlu deprem sigortası olası bir deprem sonrası yaşanacak mal ve can kaybının tazminini sağlamak için gerekli bir sigortadır.
Daha az gör23 Nisan Ne Zamandan Beri Çocuk Bayramı Olarak Kutlanmaktadır?
23 Nisan Ne Zamandan Beri Bayram Olarak Kutlanır? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş dünyadaki ilk ve tek resmi bayramdır. Ulusal Egemenlik Bayramı 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'niDevamını oku
23 Nisan Ne Zamandan Beri Bayram Olarak Kutlanır?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş dünyadaki ilk ve tek resmi bayramdır. Ulusal Egemenlik Bayramı 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasına ithafen 23 Nisan 1929’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuk Bayramı olarak ilan edilmiştir.
23 Nisan 1920‘de büyük zorluklar içerisinde yeni bir devletin ilan edilmesine yarayacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da kurulmasıyla beraber bu önemli gün resmi bayram olarak ilan edilmiştir. Her yılın 23 Nisan’ında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan bu gelenek ile beraber çocuklar eşliğinde bu bayram kutlanır.
Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar, Cumhurbaşkanı ve Kolluk Kuvvetleri Komutanları gibi önemli devlet büyükleri kendi makamlarına bir günlüğüne bir çocuk getirerek onlarla vakit geçirir ve onlara bu özel günde bir günlüğüne özel bir an yaşatırlar. Bu gelenek devlet geleneği olarak her yıl tekrar etmektedir.
İnsanlar bugünlerde çocuklarını çıkartarak çocuk kutlamalarına götürür, eğlendirir ve anlamı itibariyle saygı duruluşu gibi bayrak törenleri gerçekleştirilir. Stadyumlarda, meydanlarda, caddelerde 23 Nisan kutlamaları gün boyunca sürerek panayır havasına bürünür.
Daha az gör“Cumhuriyet” Ne Demektir?
Cumhuriyet Yönetimi Nedir? Cumhuriyet yönetimi, devletin başındaki hükümetin veya devlet başkanının daha önceden belirlenmiş kısıtlı bir süreliğine halk tarafından yapılan gizli oylama ile seçildiği bir yönetim sistemi olarak tanımlanabilmektedir. Cumhuriyet yönetiminde monarşinin tam tersine egemenDevamını oku
Cumhuriyet Yönetimi Nedir?
Cumhuriyet yönetimi, devletin başındaki hükümetin veya devlet başkanının daha önceden belirlenmiş kısıtlı bir süreliğine halk tarafından yapılan gizli oylama ile seçildiği bir yönetim sistemi olarak tanımlanabilmektedir. Cumhuriyet yönetiminde monarşinin tam tersine egemenlik kayıtsız ve şartsız halka aittir. Monarşi ve oligarşi gibi sistemlerde tam tersi olarak egemenlik bir kişiye veya bir aileye aittir.
Cumhuriyet sistemi günümüzün modern yönetim rejimleri arasında gösterilmesinden kaynaklı olarak Avrupa’da, Amerika’da, Asya’da ve Afrika’da devletlerin büyük bir çoğunluğu Cumhuriyet rejimini kullanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de isminden de anlaşıldığı üzere Cumhuriyet ile yönetilen bir sisteme sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları öncülüğünde Osmanlı İmparatorluğundan sonra kurulabilecek bir devlete en uygun yönetim sisteminin Cumhuriyet olduğuna karar kılmışlar ve devlet büyükleri bu yönde adım atmışlardır.
Cumhuriyet rejiminin bir çok devlet tarafından benimsenmesinin ve kusursuz işlemesinin sebebi egemenliğin kayıtsız ve şartsız bir şekilde millete ait olmasından kaynaklanmaktadır. Egemenlik halkta olduğu için devleti yönetemeyen bir lider halk tarafından oylama sonucu değiştirilebilir ve halk kendi çıkarları doğrultusunda kendisini en iyi şekilde temsil edecek bir lideri yeniden seçebilir. Bu sayede seçilen liderler kendilerini sürekli geliştirerek devleti en iyi şekilde ilerletmeye çalışır. Buda devletlerin sürekli daha ileriye giderek gelişmesine yol açar. Cumhuriyet rejiminin en büyük avantajı buradan kaynaklanmaktadır.
Cumhuriyet sistemi sağlam temeller üzerine kurulduğu zaman son derece sağlıklı ilerleyen bir sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çok sağlam, sarsılmaz değerler üzerine kurulduğundan dolayı sorunsuz ve sağlıklı bir şekilde ilerleyen sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti bu sağlam değerler üzerine inşa edildiğinden dolayı varlığını ilelebet sürdürecek ve tarihe adını yazdıracak ve yönlendirecek bir konuma sahiptir.
Daha az görYemek Yemeden Önce Neler Yapmalıyız?
Yemek Yemeye Başlamadan Önce Ne Yapılır? Yemek sofrasına oturmadan önce yapılması gereken bir takım işlemler vardır. Yemek yemek kültürümüzde ve dinimizde önemli bir yere sahiptir. Kültürümüze ve dinimize göre yemek yemeye başlamadan önce temiz olmamız gerekmektedir. Üstümüzdeki kıyafetler, ellerimiDevamını oku
Yemek Yemeye Başlamadan Önce Ne Yapılır?
Yemek sofrasına oturmadan önce yapılması gereken bir takım işlemler vardır. Yemek yemek kültürümüzde ve dinimizde önemli bir yere sahiptir. Kültürümüze ve dinimize göre yemek yemeye başlamadan önce temiz olmamız gerekmektedir. Üstümüzdeki kıyafetler, ellerimiz, vücudumuzun geri kalanının temiz olması önemlidir. Tam olarak yemek yemeye başlamadan önce yapmamız gerekenler şurada listelenebilir:
Yemek yemeye başlamadan önce yapılması gereken şartlar küçük yaşlarda anne ve babalar tarafından eğitilerek aşılanması gerekmektedir. Bu alışkanlıklar sonradan olması çok zordur. Bir insan bu nedenle küçük yaşlardan itibaren temizliğe alıştırılmalı, sofra kurulmasına yardım etmesini öğrenmeli ayrıca saygıyı öğrenmelidir. Bu özelliklere sahip olan çocuklar yemek yemeden önce ve yemek sırasında yapması gerekenlere hakim olacağından dolayı zorluk yaşamayacaktır.
Yemek yemeden önce yapılması gerekenler olduğu kadar yemekten sonra yapılması gereken gereksinimler bulunmaktadır. Yine yemek yemeden önce yapılması gereken şartlarda olduğu gibi buda dini değerlerimize ve kültürel adetlerimize bağlıdır. Yemek yedikten sonra yemeği yapana teşekkür ederek yemek için ona minnetimizi sunmalıyız. Yemek yedikten sonra yediğimiz tabağı kaldırmalı ve en sonunda sofranın kaldırılmasına yardımcı olmalıyız. Ayrıca yemek yemeden önce yaptığımız gibi tekrardan yemek yedikten sonra ellerimizi sabun yardımı ile yıkamalıyız. Böylece yemeğin kirlerini üstümüzden temizleyerek güne temiz devam edebiliriz.
Bu ve bu gibi özellikler yemek yemeye başlamadan önce ve yemek yedikten sonra uygulanması gerekmektedir. Bu özelliklere uymak ise birden olmayacağı gibi sonradan olması da çok zordur. Bu nedenden ötürü bu özelliklerin aileler tarafından çocuklara, küçük yaşta aşılanarak öğretilmesi gerekir.
Daha az gör